ويكيبيديا

    "للعدالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • adalet
        
    • adalete
        
    • adaletin
        
    • adaleti
        
    • adli
        
    • adaletle
        
    • adaletine
        
    Bu cinayetin gerçek katilinin adalet önüne getirilmediğini kanıtlamaya çalışıyorlar. Open Subtitles أن هذه الجريمة أثبتت أن المجرم الحقيقي لم يجلب للعدالة
    Vali olursam Darlene Ferrin'in katilini adalet önüne çıkaracağıma dair söz veriyorum. Open Subtitles كحاكم أتعهد إستعمال كل تأثيري لاتاكد ان الذي قتل دارلين سيقدم للعدالة
    O sürtüğü bulup, adalet için küçük dostunu getirmeye ne dersin? Open Subtitles ما قولك في إيجاد تلك الساقطة وإحضار صديق هنا للعدالة ؟
    Gizli servisle işbirliği yapan raportörümüz, yabancı suikastçıların adalete teslimi için ipucu peşindeler. Open Subtitles هذا المراسل ، متعاون مع وكلاء سريين تابعوا القرائن ليقدموا المتآمرين الأجانب للعدالة
    Ama size söz veriyorum, bunu her kim yaptıysa, adalete teslim edilecektir. Open Subtitles ولكن أعدكما، أنه مهما كان من فعل هذا فإنه سيتم تقديمه للعدالة
    Ona bunu ekeriz ve adaletin büyük çiçeğinde büyümesini izleriz. Open Subtitles نزرع لهم عليه ، ويراقبه تنمو لتصبح زهرة كبيرة للعدالة.
    Çünkü babamı öldüreni bulup adaleti getirmek için yardımın gerekecek. Open Subtitles لأنّي سأحتاج لمساعدتك للعثور على من قتل أبي وتقديمه للعدالة.
    Savcıların güçlü bir adalet duyguları olursa, vakaları daha iyi çözmezler mi? Open Subtitles ،إن كان للمدّعين العامين حس سليم للعدالة هل سيحلون القضايا بشكل أفضل؟
    adalet için Merkez'e danışıyor olabilirsiniz ama vampirler de bana danışıyor. Open Subtitles ربما تسعين خلف المجلس للعدالة ولكن مصاصي الدماء من اهتم لهم
    Ellie, Derek'i öldürmenin, bir cinayet değil adalet olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أيلي أن قتل ديريك لم يكن قتل، كان للعدالة.
    Bana göre, sosyal adalet basit bir kavramdır. TED بالنسبة لي، للعدالة الاجتماعية مفهوم بسيط.
    Belki de Twitter eleştirmenimin bana katılmamasının sebebi adalet tanımlarımızın uyuşmamasıdır. TED لكن ربما السبب أن ناقد التويتر لم يكن سعيدًا بالفكرة لأنه لا يتفق مع تعريفي للعدالة.
    Bu, eğitimin sosyal adalet için bir araç olmasının bir örneği. TED هكذا يجب أن يكون عليه التعليم كأداة للعدالة
    Ve söz veriyorum, ajanların ailelerine söz veriyorum failleri adalete teslim etmeden dinlenmeyeceğiz. Open Subtitles أقطع وعداً لعائلات العملاء بأنه لن يهدأ لنا بال حتى نقدّم المجرم للعدالة
    Sizi temin ederim onu adalete teslim edene dek dinlenmeyeceğim. Open Subtitles كونوا متأكدين, أنني لن أرتاح حتى تقف أمام للعدالة. عظيم.
    Bize zarar vermek isteyen her Atrian adalete teslim edilene kadar durmayacağız. Open Subtitles ولن نرتاح حتى ينال كل اتريٍ يريد اذيتنا أن يُمسك ويُدم للعدالة
    Evet, eminim yakın zamanda onu da adalete teslim edeceğiz. Open Subtitles نعم، وأنا متأكد من أننا سوف نجده لتقديمه للعدالة قريبا
    Eğer bu dünyada adaletin bir görüntüsü olsaydı sen bunu ödüyor olurdun. 508 Open Subtitles لو كان هناك أيّ شكل للعدالة في هذا العالم، كنت لتدفع ثمن ذلك.
    Ya adaletin saf bir biçimi varsa? TED ماذا لو كان هناك شكلٌ متكاملٌ للعدالة ؟
    adaletin gerçekleşmesini kaldıracak miden yoksa, Carter devam etmeden önce buradan gitmeni öneririm. Open Subtitles إذا كانت شهيتك للعدالة قد فترت يا كارتر أنصحك أن تغادر الآن قبل أن نمضى قدما في باقي الإجراءات
    İngiltere'nin huzuru ve adaleti için tek şansımız Philip. Open Subtitles هذه الفرصة الوحيدة للعدالة وسلام في إنجلترا
    Acil adli Müdahale, kitlesel mezalimlerin cezai soruşturmalarını gerçekleştiren bir organizasyon. TED الاستجابة السريعة للعدالة هي منظمة للتحقيقات الجنائية للأعمال الوحشية الجماعية.
    İşlenmesi imkânsız bir suçla bir adamı itham etmek,adaletle alay etmekten başka bir şey değildir. Open Subtitles سيكون مهزلة للعدالة لإدانة رجل من جريمة من المستحيل أن يرتكبها
    Bir daha asla Roma adaletine tabi tutulmamak için kendi kendimizi yönetmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نحكم انفسنا حتى لا يتسنى لنا ابدا مرة اخرى نتعرض للعدالة الرومانية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد