...ama hepsi sanki gösteri gibi, gerçekten neler döndüğünü gizleyen bir gösteri. | Open Subtitles | ولكن هذا كله للعرض ولكنها واجهة فقط لإخفاء حقيقة ما يجري هنا |
Şey, bu çocuklar eğer birilerini eğlendirecekseler gösteri için hazır olmalılar. | Open Subtitles | عليكم القيام بالاستعداد للعرض القادم إذا كانوا يريدون أن يسلوا العالم |
Hazır ve gösteriye başlamak üzere giyinmiş olmanız lazım. | Open Subtitles | و يجب عليك أن تكون مستعداً للعرض لكي تبدأ به |
Bu büyük kalabalık için gerçekten şov yapıyor. | Open Subtitles | انه جاهز حقاً للعرض امام هذا الحشد الكبير |
Bugünlerde problem bu, her sey göstermelik . | Open Subtitles | هذه هي المشكلة بهذه الأيام كل الأشياء موجودة للعرض |
Bunlar gösteriş için değil, emekçi memelerdi! | Open Subtitles | هذين ليسا للعرض فقط لقد كانا ثديين نشيطين |
Sanırım işi bitti. Artık penisim sadece şova yarayacak. | Open Subtitles | حسناً ,لقد أصبح رسمى الآن سيصبح قضيبى للعرض |
Büyük gösteri için teleskopu hazırlıyor olmalılar. | Open Subtitles | يجب ان يكونوا منشغلين بتحضير المنظار للعرض الكبير |
Burası gösteri yeri değil. | Open Subtitles | دعوني إنه ليس دار للعرض هنا كيف تشعر أخرجوه من هنا |
Büyük, gösteri öncesinde enerji toplamak için çamaşırhanede.. ...biraz kestiriyordum. | Open Subtitles | لقد أخذت غفوة في غرفة الغسيل كي أكون منتعشة للعرض الكبير |
Formaldehit, çinko klorit ve biraz alkol ile doldurup dikersen gösteriye hazır olur. | Open Subtitles | مليئة بالفورمالداهايد , كلوريد الزينك وبعض الكحول ومخيطة جيداً وجاهزة للعرض |
Şu an gösteriye hazırlanıyor olmalıydım, Troy şimdi yapacağımız röportajın ne faydası olacak? | Open Subtitles | والان علي التحضير للعرض , تروي وما الفائدة في عمل مقابلة الآن؟ |
Martin gösteriye Christie ve benimle geliyor yani umarım yarın geceye kadar onun hakkındaki şu "tam bir iğrenç" nitelemenden kurtulursun. | Open Subtitles | مارتن سيأتي معي للعرض معي و مع كريستي لذا آمل أن تتجاوزي كم هو مغرور مع حلول ليلة الغد |
Kasım ayında hangi ünlü şov yapmaya gelecek? | Open Subtitles | حسنا , من الذى قمنا بترشيحه للعرض الترفيهى الحى فى نوفمبر؟ |
Yanlızca şov için kostümler yapmak | Open Subtitles | هذا يعتمد , ساصنع منك مبهرج يلبس فقط للعرض |
Güvenlik kameraları çalışıyor mu yoksa sadece göstermelik mi? | Open Subtitles | هل هذه الكاميرات الامنية تعمل او انها للعرض فقط؟ |
Seninki olmalı. Benimki sadece göstermelik. | Open Subtitles | يجب أن يكون لك ما أملكه للعرض فقط |
Ne derler bilirsin. gösteriş için uzun toplar at. Kazanmak için deliğe sok. | Open Subtitles | تعرفين مايقولون , قد للعرض , أضرب العجينة , هل أنا محق؟ |
Onun bu hafta bir şova katılması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان لابد أن آخذه للعرض في المدرسة هذا الأسبوع |
Kadar Fix. Eğer gösterinin iyi bir görünümü var istiyorum. | Open Subtitles | إعتدلي في جلستك, أريدك ان تحصلي على رؤية جيدة للعرض |
Bu tıpkı Lassie'yi mezarından çıkarıp Louvre Müzesinde sergilemek gibi. | Open Subtitles | هذا مثل أن تنبش قبر لاسي و تضعها للعرض في اللوفر |
Onlar süs limonu. Masanın ortasında duracak bir süs. Belki inanmayacaksın ama... bir vazoyu üç limonla dolduramam. | Open Subtitles | أجل إنها للعرض سنعرضها في منتصف الطاولة ربما لا تجد هذا ممتعاً و لكنني لا استطيع ملئ الآنية بثلاث ليمونات |
konsere gel, bu konuyu orada konuşabilirsin. | Open Subtitles | ألا يمكنك الحضور للعرض ومن ثم مناقشتها في الأمر هناك |
Filtremin olduğu diski aldılar. göstermek için dosyayı tekrar oluşturmalıyım. | Open Subtitles | لقد أخذوا القرص الذي به الفلتر يجب أن أعيد تصميم هذا الفلتر للعرض |
Şimdi, lütfen, hepiniz Amerikan ordusu tarafından hazırlanan Sunum için koltuklarınıza iyice yerleşin. | Open Subtitles | الرجاء الجلوس في مقاعدكم للعرض القادم من الجيش الأمريكي |
Herkesin sunumu için on dakika aldığını biliyorum, ama bunu kısaltamam. | Open Subtitles | أنا أعرف أن الجميع لديه 10 دقائق للعرض لكن لا يمكنني أن ألخص الفيلم لتلك الدرجة |
gösteriyi yönetmem gerekiyor. - Tamam. | Open Subtitles | إقترب موعد رفع الستار يجب أن أذهب للعرض |
Kızımızın dans resitaline arkadaşlarını, otobüs şoförünü ve polisleri davet etmen ne hoş. | Open Subtitles | انه لطف منك أن تدعو أصدقائك للعرض سائق الأتوبيس و الشرطيين |