Hayır harika görünüyorsun. Özellikle Lion's Head'deki akşam yemeği için. | Open Subtitles | لا انتي تبدين رائعه خاصه للعشاء في مطعم رأس الاسد |
Gully hepimizi akşam yemeği için alacak ve Gully ne isterse olur. | Open Subtitles | غلي يريد أن يأخذنا جميعاً للعشاء خارجاً وما يريده غلي يحصل عليه |
Aslında, akşam yemeğine kalman için uğraşıyorum. Bir sürü biftek arttı. | Open Subtitles | في الحقيقه انا احاول ابقائك هنا للعشاء بعضا من اللحم البقري |
Haplara bayılıyor. Bir gün eve gelip Yemekte ne var diye sordum. | Open Subtitles | انها مدمنه على الحبوب احد الايام سالتها ماذا يوجد للعشاء قالت : |
Eminim Akşam yemeğinde buluştuğumuzda birbirimize daha çok değer vereceğiz. | Open Subtitles | متأكدة أننا سنقدر أحدانا الآخر بوقت التقائنا للعشاء |
Şey sanırım yemek için hazırlanacağım. Açım. Bugün güzel bir yemek yerim. | Open Subtitles | حسنا أعتقد أننى جاهز للعشاء انا جائع بامكانى تناول عشاء جيد الليلة |
Yarın akşam yemeğe geldiğinde bir yığın şampanyamız ve orkestra olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا الكثير من الشمبانيا و الغجر إذا حضرتي للعشاء غداً. |
Tamam ama akşam yemeği için ne zaman uygunsunuz diyor. | Open Subtitles | حسناً، لكنّه يريد معرفة ما هو الوقت الجيد للعشاء حسناً |
Şimdi senle uğraşamam. Markete gidip, akşam yemeği için tavuk alıp geliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع التعامل مع هذا الآن اقصدي المتجر واشتري دجاجة للعشاء |
Hayır harika görünüyorsun. Özellikle Lion's Head'deki akşam yemeği için. | Open Subtitles | لا انتي تبدين رائعه خاصه للعشاء في مطعم رأس الاسد |
Anne, anne, akşam yemeği ve gece yatısına büyükbabamların evine gidebilir miyiz? | Open Subtitles | أمي، هل بإمكاننا الذهاب مع جدي وجدتي للعشاء و لنقضي الليلة هناك؟ |
Akşam yemeğine bana gel ve sana melek pastası yapayım. | Open Subtitles | ماذا عن الليلة , تعال للعشاء وسأعد لك كعكة جميلة |
Bu küçük adamdan kazandığım parayla seni akşam yemeğine çıkaracağım. | Open Subtitles | سَأَخْرجُ معك للعشاء بالمال الذي سأحصل عليه من الرجل الصَغير |
Vicky ve Cristina sergiden çıkıp akşam yemeğine gitmeye karar verdiler. | Open Subtitles | فيكي و كريستينا غادرتا المعرض الفني و قررتا أن تذهبا للعشاء |
Yemeği alırken görmüştüm o şişeyi. Aziz Paul demişki, "Midenin selameti için şarap iç." Yemekte şarap çok keyifli olacak! | Open Subtitles | لقد رأيت هذه الزجاجة و انا أجهز للعشاء نبيذ على العشاء أمرا مبهجا |
Baldrick gibilere oy verin sonra da, rahipleri zıplatmaya, taşlayarak öldürmeye, Yemekte gübre yemeye dönelim. | Open Subtitles | أعطي لبولدريك صوتاً وسنرجع إلى عصور الظلام حيث الرجم حتى الموت, والروث للعشاء |
belki yarın Akşam yemeğinde bize katılmak istersin grubumuzu kahramanlık hikayenle şereflendirirsin. | Open Subtitles | ربّما يمكننك أن تنضم إلينا للعشاء مساء غد . . لتمتّع مجموعتنا بحكايتك البطولية |
Müsait olduğunuz bir akşam ikinizi Akşam yemeğinde görmeyi çok isteriz. | Open Subtitles | حسناً ، عندما تكون متفرغ يسعدني دعوتك للعشاء |
Bu akşam yemek için kulüpte bize katılmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن الإنضمام إلينا هذه الليلة للعشاء فى النادى ؟ |
Yarın akşam yemeğe gitmem gerekiyor, ve neyin içinde olduğumu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | سأذهب لهناك مساء الغد للعشاء انا فقط أريد أن أعرف مايمكن أن يحصل |
- Akşam yemeğine hazırlan, Bea. - Yemeğe gidemem. | Open Subtitles | استعدي للعشاء يا بي لا يمكنني الذهاب للعشاء |
Dün seni yemeğe davet ettiğimde, seni seviyorum dediğimde beni duydun değil mi? | Open Subtitles | امس عندما سألتك لنخرج معا للعشاء و انى احبك و كل الموضوع ؟ |
Hayır, lütfen işini güler yüzle yap. Ve şu budalalarla akşam yemeğini ye ve evine zengin biri olarak dön. | Open Subtitles | و إذهب مع هؤلاء الحمقا للعشاء, و ستعود للبيت و أنت رجلٌ غني. |