O tepelerde dolaşma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. - Yapma. | Open Subtitles | انا سعيد للغاية أن تسنّح لي أن أخذ قطعه من ذاك |
Tüm hayatın boyunca Wraithlerin gölgesi altında yaşamak senin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن الأمر صعب للغاية أن تعيشون مهددين من الريث |
Küçük kalibreli bir mermi olduğu için çok şanslıyız, yani... | Open Subtitles | نحن محظوظون للغاية أن الرصاصة كانت من العيار الصغير جداً، لذا |
Dayanabilmen, sakin kalabilmen senin için çok önemli. | Open Subtitles | أنه مهم للغاية أن تسجلي جميع ما يحدث إبقي هادئه ولا تخسري تركيزك |
Seksist bir ülkede iş kadını olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب للغاية . أن تكوني سيدة أعمال في بلد جنسي |
Sizi bu kriz zamanında bıraktığım için çok ama çok üzgünüm. | Open Subtitles | يؤسفني للغاية أن أتركك في هذا الوقت العصيب. |
Size icatlarımı gösterebilme şansını yakaladığım için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمس للغاية أن أحظى بهذه الفرصة لعرض عليك إختراعاتي |
Sadece iyi şeyler ona olup, bana olmadığı için çok mutsuzum. | Open Subtitles | أنا فقط لست سعيد للغاية أن الأشياء الرائعة تحدث له وليس لي |
Böyle büyük bir imparatorluk kurmak için çok gençsiniz. | Open Subtitles | إنّك شاب للغاية أن تحظى بإمبراطورية بهذا الحجم |
Böyle büyük bir imparatorluk kurmak için çok gençsiniz. | Open Subtitles | إنّك شاب للغاية أن تحظى بإمبراطورية بهذا الحجم |
Bu sabah Bay Marlon Brando'yu ağırladığımız için çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن مسرورون للغاية أن يكون معنا هذا الصباح ضيفنا السيد مارلون براندو |
İlk olarak, teyzen seni öldürmediği için çok mutluyum. | Open Subtitles | في بداية الأمر ، أنا سعيد للغاية أن خالتك لم تقم بقتلك |
Chicago'dan çıkıp Los Angeles'e geldiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية أن يكون من شيكاغو ومرة أخرى في لوس انجليس |
Size bu haberi verdiğim için çok kederliyim hanımım. | Open Subtitles | سيدتي، يؤسفني للغاية أن أجلب إليك هذا الخبر |
Hayatın seni götürdüğü yere gitmeyi seviyorsun ve hayat seni bana getirdiği için çok minnettarım çünkü biliyorum ki gelecek bize ne getirirse getirsin birbirimize sahip olacağız. | Open Subtitles | تحب أن تذهب حيثما تأخذك الحياة، وأنا شاكرة للغاية أن الحياة أحضرتك لي، لأنني أعرف أنه مهما كان ما يحمله المستقبل لنا، |
Sonunda ziyaretime gelmeyi kabul ettiğiniz için çok mutluyum. | Open Subtitles | إننى سعيدة للغاية أن جئت لزيارتى أخيراً |
Gazinoya geldiğimiz için çok mutluyum. | Open Subtitles | Agastya أنا سعيدة للغاية أن كنت تأتي معنا على العشاء |
Yaşadığın için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية أن كنت على قيد الحياة. |
Selam, Ben J.D. Oda arkadaşın olacağım için çok mutluyum. | Open Subtitles | أهلاً، أنا (جـ. د. )، يسرّني للغاية أن أكون شريكك بالغرفة |
Efendim, Birşey söyleyebilirmiyim? , siyah bir kurbanın olduğu bir davada olmak çok tazeleyici. | Open Subtitles | سيدي، يمكنني القول، إنه من الرائع للغاية أن نتولى قضية ضحية سوداء. |
Onunla aynı fikirde olmak çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | لقد كان الأمر ممتعاً للغاية أن أتفق معها |