ويكيبيديا

    "للقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Söylemeye
        
    • söyleyecek
        
    • söylemek
        
    • Söylememe
        
    • demenin
        
    • Söylemem
        
    • söylemenin
        
    • söze
        
    • Söylenecek
        
    • demek için
        
    • söylemekten
        
    ki bunu yaptım da ve Söylemeye gerek yok belki ama bu fakültede pek sevilmeme yol açmadı tabi. TED وهو في الحقيقة ما فعلته، ولا حاجة للقول أنه لم يلق إعجاب الجامعة.
    Söylemeye gerek yok, daha hassas olma zamanıydı. Open Subtitles لا داعي للقول بأنه الوقت المناسب لتكون حساساً أكثر
    Slannen gününü mahkemede geçirecek, eğer bununla alakalı söyleyecek bir şey bulursam. Open Subtitles سلانين سيكون عنده يومه في المحكمة، إذا عندي أيّ شيء للقول حوله.
    Onun da zor bir durumda olduğunu biliyorum, doğru olan şeyin bu olduğunu söyleyecek çünkü reddetmek için mantıklı bir sebep yok. Open Subtitles أعلم أنه في موقف صعب عليه أن يخبرني بأنه الشيء الصائب لفعله لأنه لا يوجد أي سبب معقول للقول بأنه ليس كذلك
    Bunun yerine, çantaların fark edilemeyecek şekilde karışması ve vücudunu kullanarak geçmek istediğini söylemek; iki kelime söylemek yerine. TED بدلاً من ذلك، هناك الفصل المتقن للحقائب واستخدام أجسامكم للقول أنكم بحاجة للمرور، بدلاً من قول كلمتين.
    Söylememe gerek yok herhalde, erkeklerin dikkatini çekerdim. Open Subtitles في الحقيقة, لا داعي للقول, أني جذبت إنتباه الكثير من الذكور
    Bu nedenle başka birine elveda demenin nasıI olduğunu bilmem. Open Subtitles لذا أنا لا أعرف مثل هذه الامور للقول وداعاً لشخص ما
    Bir süredir izlendiğini Söylemem lazım. Open Subtitles حسنا، أعتقد من المحتمل للقول. بأنك روقبت لفترة ما لآن.
    Bu; evrim ağacında, dinozorların yaşayan mirasçılarının anatomilerini -- bu vaka için ciğer ve iskeletlerini -- incelediğimizi söylemenin havalı bir yolu. TED هذه طريقة وهمية للقول أننا ندرس علم التشريح، خاصة في هذه الحالة، لدراسة الرئتين والهيكل العظمي لأحفاد الديناصورات الحية على الشجرة التطورية.
    Salonundaki, bir ünlünün tüm operasyonu meşru kılmasına çok faydası olacağını Söylemeye gerek yok. Open Subtitles لسنا بحاجة للقول أن نجم ساطع في صالة العرض ساعد في تشريع العملية كلها
    Söylemeye gerek yok ama genç bir adam olduğumda, gene yardıma ihtiyacım vardı. Open Subtitles لا أحتاج للقول , بأنه عندما أصبحت رجلاً يافعاً, احتجت للمساعدة
    Bu örnekle Ellen'ın harcanabilir olduğunu mu Söylemeye çalışıyorsun? Open Subtitles أهذه هي طريقتك للقول بأن إيلين من الممكن الاستغناء عنها؟
    söyleyecek çok fazla şey var, fakat daha sonra çok zamanımız olacak. Open Subtitles هناك أكثر بكثير للقول لكن سيكون هناك الكثير من الوقت لاحقا
    Çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimize dair söyleyecek çok sözünüz vardı. Open Subtitles يبدو أن لديك الكثير للقول حول كم نحن يجب أن نربي أطفالنا.
    Stockholm Sendromu'na yakalanıp yakalanmadığımı söyleyecek kadar vasıflı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles هل انت مؤهلة للقول انني اصاب بمتلازمة ستوكهولم؟
    Bu yanıkların ne oldukları hakkında bir şey söylemek tamamen anlamsız olur. Open Subtitles ولما هذه الحروق هي بالضبط هناك أي وسيلة للقول.
    Eğer polisler onu tutuklarsa, ona yapabileceklerini söylemek zor. Open Subtitles إذا قبضوا عليها ليس هناك داعي للقول ماذا سيفعلوا لها
    Sıradışı olduğunu söylemek için bir bakış bile yetti. Open Subtitles وبمجرد القاء نظرة عليها فهذا يكفي للقول بأنها رائعة
    Söylememe gerek yok herhalde, erkeklerin dikkatini çekerdim. Open Subtitles في الحقيقة, لا داعي للقول, أني جذبت إنتباه الكثير من الذكور
    Senin Kolombiya sanatını sevdiğini bildiğimden, bunun "hala dost olmak istiyorum" demenin bir yolu olduğunu düşündüm. Open Subtitles اعرف انك تحب الآثار الكولمبية لذا ظننت ماهي افضل طريقة للقول بأنني مازلت اريد ان اكون صديقا
    Söylemem gereksiz, ama buraya geldiğimizden beri bayağı meşgulüm. Open Subtitles و لست فى حاجه للقول اننى كنت مشغوله جدا منذ قدومى الى هنا.
    Bu, müthiş çirkin olduğumu söylemenin kibar bir yolu mu? Open Subtitles ليرة سورية أن مجرد طريقة لطيفة للقول 'م على قذى للعين القذرة؟
    Fazla söze gerek yok, yıkıldım. TED لست بحاجة، للقول أنني محطّمة.
    Söylenecek doğru söz buymuş gibi geldi. Open Subtitles انا فقط رايت ان هذا الشيء الصحيح للقول
    Bu hoşgeldin demek için yapılan bir şey. Etini fakirlere dağıtacaklar. Open Subtitles انها طريقة للقول مرحبا سيتصدقون باللحوم على الفقراء
    Tüm suikast meraklılarını ve kendim de dâhil tüm komplo teorisyenlerini kontrol ettim ve bunu söylemekten üzülüyorum ama hepimiz temiziz. Open Subtitles لقد تفقدت كل متابعي الاغتيالات و مؤمني نظرية المؤامرة و من ضمنهم انا و انا حزينة قليلا للقول أننا كلنا نظيفين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد