Ancak temel nokta, kutsal yazıların erkekleri üstün pozisyonda tutmak üzere yanlış şekilde yorumlanması. | TED | لكن المشكلة الأساسية هي إساءة فهم النصوص الدينية، للمحافظة على الرجال بمكانة أعلى. |
Amerika'da nüfusu sabit tutmak için ihtiyaç duyulan doğurma oranı kadın başına 2.1 doğumdur. | TED | معدل الولادات المطلوب في أمريكا للمحافظة على الإستقرار السكاني هو 2.1 مولود حي لكل امرأة. |
Cevap, düşük maliyetli olmaları için toplulukları baskı altında tutmak olamaz. | TED | الإجابة لا يمكن أن تكون هي تعطيل المجتمعات فقط للمحافظة على انخفاض الأسعار. |
Aslında biz arkeologlar, kendimizi, Mayaların sırrını korumak amacıyla, geçmişi kazmaya adadık. | Open Subtitles | أساساً نحن علماء آثار كرسنا نفسنا للتنقيب بالماضي للمحافظة على اسرار المايا |
Bazıları taşır, ama çoğu akıl sağlığını korumak,... bu işi neden yaptıklarını hatırlatacak bir şeyler olsun diye taşırlar | Open Subtitles | بعضهم يفعل ذلك, لكن الأغلبية يكتشفون أن للمحافظة على عقولهم عليهم البقاء متصلين بشيء يذكرهم بسبب قيامهم بما يفعلونه |
Üstelik bir de belediye başkanı fikri var, bir alanı hoş ve temiz tutmak için o alanın gayri resmi sahipliğini üstlenen insanlar. | TED | وهناك هذه الفكرة لرؤساء البلديات، الأشخاص الذين يأخذون هذه الملكية غير الرسمية للفضاء للمحافظة عليها مرحبة ونظيفة. |
Moralimizi yüksek tutmak, yolun sıkıcılığından kurtulmak... | Open Subtitles | للمحافظة على المعنويات و محاربة الملل على الطريق |
Yeteneklerimizi bu sırrı güvende tutmak için kullanacağız. | Open Subtitles | ما يمكننا فعله و ما سنضطر لفعله للمحافظة على هذا السر |
Onu elimizde tutmak için ikimiz de her şeyi yaparız. | Open Subtitles | كلانا مستعدتان لفعل كل مايتطلبه الأمر للمحافظة عليه |
Bu kural perileri güvende tutmak için var.. Bu asla değişmeyecek. | Open Subtitles | .القانون موجود للمحافظة على الجنيات .لن يتغير ذلك |
Gerçek kimliğimi saklı tutmak için bayağı bir çabalıyorum. | Open Subtitles | أعمل جاهداً للمحافظة على هويتي الحقيقة سرية. |
Seni güvende tutmak için tutuklamam gerekiyorsa tutuklarım. | Open Subtitles | لو اضطررت إلى اعتقالكِ للمحافظة على سلامتكِ لفعلت |
Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. | Open Subtitles | وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه .. |
Orta çağlarda Wesen ırklarını saf tutmak için kurulmuş bir örgüt. | Open Subtitles | إنها... منظمة قديمة أسست خلال العصور الوسطى للمحافظة على نقاء الفيسن. |
Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. | Open Subtitles | وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه .. |
Bir de balıkçılara iş alanı yaratmak istediğimiz ya da işlerini korumak istediğimiz için. | TED | هو أمر أكثر من رغبتنا في القيام بخلق فرص عمل للصيادين أو للمحافظة على عمل الصيادين. |
Suyu korumak için görünenin ötesine bakıyorlar. | TED | فهم ينظرون إلى ما تحت السطح للمحافظة المياه. |
Aslında lider listesini kapatmak zorunda kaldılar çünkü liste aktifken öylesine güçlüydü ki insanlar yeni makaleleri aramayı bırakıp liderliklerini korumak için beraber çalışmaya başlamışlardı. | TED | و أنتهى بهم المطاف بإغلاق مجلس القيادة لأنه عندما كانت فعالة كانت قوية لدرجة إيقاف أفضل القصص و بدأت بإيجاد أشخاص يعملون للمحافظة على قياديتهم |
Aklını ve insanlığını korumak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | و بذلت جهدي للمحافظة على دماغه و لإبقائه بشريا |
Ülkelerin, mevcut durumun ilerisini görmeleri ve suyun korunması için ülke çapında önlem almaları gerek. | TED | تحتاج الدول أن تنظر أبعد من الوضع الراهن وتطبيق مبادرات على مستوى البلد للمحافظة على المياه. |
Bu programının sonucunda da koruma adına birşeyler oluyor. | TED | ونتيجة لهذا البرنامج، تحدث بعض الأشياء للمحافظة. |