mutfağa gitsem iyi olacak. Sizi görmek güzeldi. Şirin çocuk. | Open Subtitles | يجب أن أذهب للمطبخ فقط تسعدني رؤيتك أيها الفتى اللطيف |
Etraflarını sarabilmek için, hepimizin aynı anda mutfağa ulaşması gerekiyor. | Open Subtitles | وجميعنا يجب ان نصل للمطبخ فى نفس اللحظه لنحيط بهم |
Oturmaktan sıkıldıklarında; ki bu çok sık oluyordu, mutfağa gidip bisküvi alıyorlardı. | Open Subtitles | وعندما يملّون الجلوس والذي يكون بشكل دائم يذهبون للمطبخ لتناول بعض المقرمشات |
Sana bir bardak su getirmek için mutfağa gittim geri geldiğimde sen yoktun. | Open Subtitles | لقد ذهبت للمطبخ لأحضر لك كأس من الماء وعندما عدت لم تكوني هناك |
Ve şu, mutfak yerini asla tutamayan, döküntü dolaba. | Open Subtitles | والخزانة الصغيرة المزدحمة .التي ليست ولم تكن قط مناسبة للمطبخ |
Bilirsin, düşündüm de mutfağa gidiyorsan eğer, birkaç tuzlu kraker de olur. | Open Subtitles | أتعلمين، أعتقد أني استطيع تناول قطعتين من البسكويت إذا كنتِ متجهه للمطبخ |
Güzeldir. Öyle değilse bile mutfağa girip hepsini yeniden pişirirsin. | Open Subtitles | اسعمي، إذا لم يكن ممتاز يمكننا العودة للمطبخ و إعادة طهي الشيء كله |
Eğer mutfağa giderseniz aşçı size bir tabak yemek verecektir. | Open Subtitles | وأنا متأكد بأنك لو ذهبت للمطبخ.. فسيمنحك الطباخ صحن من شيء ما |
Kusura bakmayın, burası çok dağınık. mutfağa geçelim. | Open Subtitles | آسفة، المكان هنا غير مرتب دعينا نذهب للمطبخ |
Tamam. mutfağa gidiyor ve spagetti yapıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأتوجّه للمطبخ و سأُحضّر الإسباغيتي. |
Bir, mutfağa gidip, onarmak için Raymond'a rica edebilirdi | Open Subtitles | واحد , ربما تذهب للمطبخ وتطلب إصلاحه من الخادم |
Benim seçeneğim bu kapılardan dışarı çıkıp, o merdiven boşluğundan yukarı çıkmaktı ki, bu beni doğrudan mutfağa götürürdü, orada ise enaz bir düzine insan benim varlığımdan haberdar olurdu. | Open Subtitles | بديلي أن تأخذ هذا الباب وحتى سلم المخرج ليقودك مباشرةً للمطبخ حيث على الأقل مئات الناس سيلحظون حضوري |
mutfağa gidip donmuş bir tane var mı diye bakalım. | Open Subtitles | حسناً سأذهب للمطبخ وأنظر إذا كان لدينا كلب مجمد |
Sabah mutfağa gittiğinde, en uzun şişi al. | Open Subtitles | عندما تذهب للمطبخ صباحا انظر في القدر الكبير |
Sen bana geri gel. Seni mutfağa vereyim, kredini geri ödemek için bulaşık yıka. | Open Subtitles | وتعود إلى ثانية أعيدك للمطبخ لغسل الصحون حتى ترد القرض |
Sen bana geri gel. Seni mutfağa vereyim, kredini geri ödemek için bulaşık yıka. | Open Subtitles | وتعود إلى ثانية أعيدك للمطبخ لغسل الصحون حتى ترد القرض |
Bulaşıkları yıkamak için mutfağa gittim ama bütün o patırtıya rağmen bir bebek gibi uyumaya devam etti. | Open Subtitles | ذهبت للمطبخ لغسل الصحون كانت تغط في النوم كالأطفال |
Sonra Nancy mutfağa koştu ve tabancasını kaptı. | Open Subtitles | ثم أحضر بندقيته وهي ذهبت للمطبخ وأحضرت المسدس |
Çok büyük mutfak banyo, yatak üçlüsüne kavuşmalıyız | Open Subtitles | يمكننا الذهاب حيث الفراش الكبير والحمام وما إلى ذلك، ونحضر أدوات للمطبخ.. |
Şunu mutfakta Louie'ye verir misin? | Open Subtitles | واذهب للمطبخ واطلب منه أن يعطيك قطعة من كعكة الجبن |
Şüphesiz, mutfağın kraliçesi olarak beni burada beklemene gerek yok. | Open Subtitles | بالتأكيد كملكة للمطبخ لاضرورة لانتظارى هنا |
Uzun süredir, mutfağı ve her şeyin yerini bildiğimden idare edebildim. | Open Subtitles | كنت أتدبر أموري نوعًا ما لفترة طويلة بمعرفتي للمطبخ وأين تُحفظ الأشياء |
İngilizlerin dünya mutfağına katkısı: | Open Subtitles | هذه هى مساهمه الانجليز للمطبخ العالمى |
Ayrılmadan önce mutfağımıza gidin, ve tadını çıkarın. | Open Subtitles | فاذهبوا للمطبخ قبل مغادرتكم، وأتمنى أن تحرصوا على سلامة مطبخنا |