Bizim için kalacak bir yer bulması gereken kişi oydu. | Open Subtitles | يجب أن تكون المسؤولة عن إيجاد مكان لنا للمكوث به |
Aynı zamanda bizim de, daha uzun bir süre bu gemide kalacak şekilde hazırlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | في هذه الاثناء , يجب ان نستعد كلنا للمكوث فترة طويلة علي متن السفينة لذا.. |
Onunla işim bitti. kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد انتهيت منها, أرجوك, أنا في حاجة إلى مكان للمكوث فيه |
Bazı insanlar 100'lü katlarda kalmak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | الكثير قد يفعلون أيّ شيء للمكوث فيما فوق الطابق المئة. |
Hapse kapatılmamdan sonra, kızım kalmak için buraya mı geldi? | Open Subtitles | ابنتي هل أتت للمكوث هنا بعد أن ذهبت إلى السجن؟ |
Genelde bana kalmaya geldiğinde yardımcı olmamı istediğin bir sorunun oluyordu. | Open Subtitles | حين تأتي للمكوث عندي عادةً تكون هنالك... مشكلة ما تحتاج مساعدة في حلّها |
Ben oraya dönüp bir süreliğine onunla kalacağım. Orada kalmam aramızı düzeltmemiz için bize bir fırsat olur. | Open Subtitles | سأعود للمكوث معها لفترة، فهذا سيمنحنا فرصة لإنجاح العلاقة بيننا. |
Onunla işim bitti. kalacak bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد انتهيت منها، أرجوك، أنا في حاجة إلى مكان للمكوث فيه |
kalacak bir yerin var mı? -Faturalarımı sen mi ödeyeceksin? | Open Subtitles | سوف أشترى حبوبك ، الديك مكان للمكوث به ؟ |
- Hey, Jill. Bak, bir süre kalacak yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | - مرحبا جل , انا احتاج لمكان للمكوث فيه لبعض الوقت |
Söyledim ya, sadece arkadaşız. kalacak bir yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | أخبرتك, إنه صديق فقط و يحتاج مكاناً للمكوث به |
Ama kalacak yerim olmadığımda hep burada kalmama izin verirdi. | Open Subtitles | لكنّي دومًا ما وسعني المبيت هنا حين لم أجد مكانًا للمكوث |
Merhaba anne. Arkadaşımın gece için kalacak yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | مرحباً يا أماه، تحتاج صديقتي .مكاناً للمكوث هذه الليلة |
- Bak alınma ama kalacak başka bir yer bulman gerek. | Open Subtitles | بدون إهانة، لكن يجب أن تجدي مكانًا آخر للمكوث. |
Senin kalacak bir yere ihtiyacın var, gel benimle kal. Bir sürü boş yer var. | Open Subtitles | أنّك تحتاج مكان للمكوث فيه، أبقى معي، لديّ فسحة كبيرة. |
Gece kalmak için yer arıyorsanız bir sürü odamız var. | Open Subtitles | إذا أردتم مكاناً للمكوث فيه الليلة، فلدينا الكثير من الغرف. |
Ama diğerleri,biz duruşmalarını ayarlayana kadar... mahkumlarla kalmak zorundalar. | Open Subtitles | لكن الآخرين مضطرون للمكوث في السجن العامّ حتى ندبّر محاكماتهم. |
Dokuz yıl burada kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | انت لست مضطر للمكوث هنا 9 سنوات |
Beni kalmaya zorlayabilirsin... ama görmeye değil. | Open Subtitles | يمكنكِ أجبارى للمكوث ولكن ليس لآري. |
Sana kalmaya geliyorum aslında. | Open Subtitles | آتيه للمكوث عندك . |
Birkaç gün daha ailemle kalacağım. | Open Subtitles | سأذهب للمكوث عند والدىّ لبضعة أيام |
Şunu öğrenmek için sordum yatacak yere ihtiyacı olunca nerede kalırdı? | Open Subtitles | سبب سؤالي لأنه... عندما احتاج مكاناً للمكوث فيه، أين ذهب ؟ |