Demek istediğim, destansı lise partileri normal insanlar için kritik bir geçiş noktasıdır. | Open Subtitles | تكون طقوس محرجة للناس العاديين حقاً؟ |
- normal insanlar için evet. | Open Subtitles | للناس العاديين نعم |
Hayır ama sosisli sandviç yemek sayılmaz Fusco. Yani normal insanlar için. | Open Subtitles | كلاّ، ولكن النقانق ليست عشاءً يا (فوسكو)، ليس للناس العاديين. |
Steve, diyorsun ki senin bu alet sıradan insanlar için. | Open Subtitles | نعم، ستيف، لقد قلت بأن هذه الأداة الخاصة بك هي للناس العاديين |
İşadamları ve bankacılar, ayakkabılarına kusmuşsunuz gibi oluyorlardı eğer ki sıradan insanlar için bilgisayarlar hakkında ilgilerini çekmeye çalışırsanız. | Open Subtitles | رجال الأعمال والمصرفيون يتخيلون وكأنك تقيأت على أحذيتهم حين حاول اثارة اهتمامهم بالكمببيوترات للناس العاديين |
Tanrı'yı karanlık çağlardan, köşelerden çıkartıp, biz sıradan insanlara sundu. | Open Subtitles | مُخرجةً الرَب من عَصر الظُلُمات من خَلف الزوايا المُظلمَة للناس العاديين مثلكَ و مثلي |
Bu tarihe tanıklık, akademik bakış açısından veya uzaktan değil; tarihin gidişatı içerisinde sıradan insanlara ne olduğu ile ilgiliydi. | Open Subtitles | شاهد ليس بالصورة الاكاديمية... لا عن بعد... ولكن شاهد على مايحدث للناس العاديين |
Sıcak bir selamlama, gideriz Pazar vaazına Sıradan halkız biz | Open Subtitles | تحية ودية ، أول اجتماع يوم الأحد للناس العاديين |
Okuruz İncilimizi, yeriz domuz etimizi Sıradan halkız biz | Open Subtitles | قراءة الإنجيل و لحم الخنزير للناس العاديين |
Bir zamanlar birisi "İnanç, sıradan insanlar için doğru bilge insanlar için yanlış ve idareciler için kullanışlı varsayılır." demiş. | Open Subtitles | قيل ذات مرة ان الدين بالنسبة للناس العاديين هو ضعيف كحكمة وفعال كقانون |
Uzmanlık bilgisi olmayan veya bilimsel eğitim görmeyen sıradan insanlar için bile herhangi bir bilimsel kavram açıklanabilir. | Open Subtitles | الذي هو أني أعتقد دائماً أن اي مفهوم علمي يمكن البرهنة عليه للناس العاديين, ناس ليس لديهم معرفة مخصصة, أو تعليم علمي كثير |