Sana bir şey göstermek istiyorum. bir dakika yüzüme bak. | Open Subtitles | اريدك أن ترى شيئا ما أنظر الى وجهى لمدة دقيقة |
Eminim ki, muhtemelen buradaki herkesin, ya da kesinlikle büyük bir çoğunluğumuzun olduğu gibi, hepimiz ilahi bir deneyimi tecrübe etmişizdir, hayatlarımızın içinde sadece Bir an, bir dakika, belki de bir kaç saniye, benliğimizin sınırlarının fesholduğu o anı yasamışızdır. | TED | أنا متأكد ، وربما كل واحد منكم هنا ، أو من المؤكد أن الغالبية الساحقة جدا منكم ، كان لها ما يمكن أن نسميه تجربة روحية ، لحظة في حياتكم ، لبضع ثوان ، وربما لمدة دقيقة ، تلاشت حدود ذاتك. |
Yani arındırma yapıyordum, bir dakika gerçekten sık sık nefes alıp | TED | أي .. في الأساس ما أعنيه هو أني أقوم بالتطهير فأتنفس لمدة دقيقة بشدة |
bir dakikalığına sahip olacağımız şeyin yeterli olacağını varsaymak istemiyorum. | TED | لا أرغب في التظاهر لمدة دقيقة أنّ ما لدينا على وشك أن يكون كافياً. |
Gözlerimizi yalnızca bir dakikalığına kapatırız ve bir çok yeni fikirle açarız. | TED | يمكننا فقط ان نغلق أعيننا لمدة دقيقة واحدة وسوف .. .. نحصل على العديد من الافكار الجديدة |
Yine bir dakika boyu nefes alıp, yapabildiğim kadar sık nefes alıp verip, hemen ardından yine beş buçuk dakika tutuyordum. | TED | ثم التنفس مرة أخرى لمدة دقيقة وأقوم بالتطهير بأقصى ما أستطيع ثم بعد ذلك مباشرة أحبسه مرة أخرى لمدة خمس دقائق ونصف |
Bak tatlım, bir dakika seninle konuşmak istiyorum. Otursana. | Open Subtitles | تعالى , أريد التحدث معكِ لمدة دقيقة , اجلسى |
- Hayır, kornaya basacağım ve bir dakika bekleyeceğiz, sonra gelecekler ve gideceğiz. | Open Subtitles | وسوف ننتظر لمدة دقيقة فسوف يأتون ثم نذهب |
Yalnız bir dakika bekleyin, üzerime bir şeyler giyeyim. | Open Subtitles | حسنا. ولكن فقط لمدة دقيقة. أرتدي أي شيء. |
Hepiniz bir dakika dışarı çıkar mısınız lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا جميعا أن نخرج لمدة دقيقة لو سمحتم |
Bekle bir dakika. | Open Subtitles | انتضرو، الانتضرو. الانتظرو لمدة دقيقة. الانتظر. |
Hayır, dur bir dakika. | Open Subtitles | ثمانية. أوه، لا، الآن، الانتظار لمدة دقيقة. |
Geleceğim. Onunla bir dakika konuşmam gerek. | Open Subtitles | سأكونهُناك، أنا فقط بحاجة للحديث معها لمدة دقيقة. |
bir dakika için oturup beni dinler misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن الجلوس لمدة دقيقة واحدة والاستماع لي؟ |
bir dakikalığına gitmeniz gerekiyorsa bahane uydurmayın. | Open Subtitles | لا تجعل الأعذار إذا كان عليك أن تترك لمدة دقيقة. |
bir dakikalığına vicdanımla savaştım. Sonra bir göz atmaya karar verdim. | Open Subtitles | تصارعت مع ضميري لمدة دقيقة ثم قررت إتخاذ نظرة خاطفة |
Büyük tartışmaya dönmeden önce bir dakikalığına da olsa bir masumun hayatını kurtardığınız için sevinemez misiniz? | Open Subtitles | لا يا رفاق الاستمتاع فقط إنقاذ هذه الأبرياء لمدة دقيقة ونصف قبل العودة إلى نقاش كبير؟ |
bir dakikalığına babamı unut oyunu çok seviyordum. | Open Subtitles | لكني أحببتها يا أمي إنسى أمر أبي لمدة دقيقة |
bir dakikalığına onunla konuşabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنني فقط التحدث معه لمدة دقيقة واحدة ، من فضلك ؟ |
Benimle sevgili olmasını istediğimde bir dakika boyunca kıkırdadı ve şöyle dedi: | Open Subtitles | عندما طلبت منها أن ترافقني في الموعد قهقهت لمدة دقيقة |