Bu otoparkın çevresindeki her köşede tam olarak iki dakika durmuş. | Open Subtitles | إنهُ يتوقَف عِندَ كل ركن حول مرآب السيارات لمدة دقيقتين بالضبظ |
Şimdi yanınızdakine dönüp, tanımadığınıza ve gözlerine tam iki dakika bakabilir misiniz? | TED | هل يمكنك الذهاب إلى جارك، الذي لا تعرفه، وتحدق في عينيه لمدة دقيقتين كاملتين الآن؟ |
Şu anlama gelir, muhtemelen sunucu iki dakika önce dinlemeyi bırakmıştır çünkü çok akıllıca sorusunu düşünüyordu, ve soruyu sormaya odaklanmıştı. | TED | وهذا يعني أن المضيف توقف عن الاستماع لمدة دقيقتين لأنه فكر بهذا السؤال العبقري، وكان عاقد العزم على قول ذلك. |
Konuşmama, sizlere ücretsiz olarak, hayata dair bir püf noktası vererek başlamak istiyorum. Bunun için sizden istenen tek şey ise duruşunuzu iki dakikalığına değiştirmeniz. | TED | حسنا اريد ان ابدأ بتقديم نصيحة مجانية وعملية لكم وكل ما هو مطلوب منكم هو التالي أن تغيروا وضعية جلوسكم لمدة دقيقتين |
Yarın sabah iki dakikalığına soğuk duş alacaksınız. | Open Subtitles | سوف تحصلون على حمام بارد لمدة دقيقتين صباح الغد. |
İki dakika boyunca kolaya bakıp düşündü kimse de gülmeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | بقي صامتا لمدة دقيقتين ويفكر ولم يجرؤ احد على ان يضحك |
Çalışmalar, geviş getirme isteğini engellemekte iki dakikalık bir dikkat dağıtımının bile yeterli olduğunu gösteriyor. | TED | تشير الدراسات أن أي إلهاء لمدة دقيقتين فقط كاف لكبح الحاجة للاجترار في تلك اللحظة. |
Belki partide bir iki dakika görmüşümdür. | Open Subtitles | ربما لمدة دقيقتين في الحفلة فقط لإلقاء التحية |
İki dakika ara verelim. | Open Subtitles | سنأخذ استراحة قصيرة لمدة دقيقتين شكرا لكم |
Lindsay'le tuvalette iki dakika için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | رجل، وأود أن تعطي أي شيء في خزانة مع ليندسي لمدة دقيقتين. |
Bu tatlı şeyi eritmek için iki dakika mikrodalgaya koyuyorsun ve odada koşturmaya başlıyor. | Open Subtitles | ضعيها على جهاز اسالة الثلج لمدة دقيقتين وستجديها تجرى فى الغرفه |
Tamam diyorsan, iki dakika bağlantıyı kesebileceksek, boğazını temizle. | Open Subtitles | اذا كنت موافق أن أترك المزياع صامتا لمدة دقيقتين,أسعل برفق. |
O ateşte elini çekmeden iki dakika durabildi acıya katlanabildi yani. | Open Subtitles | كان باستطاعته أن يمدّ يده فى وسط النار لمدة دقيقتين ويتحمّل الألم |
İki dakikalığına karşılaştığın bir adamın çarpık cesaretini düşünmekten daha az bir enerji alır | Open Subtitles | أكثر من تلك التي تستهلكينها في التفكير في رجل قابلتيه لمدة دقيقتين |
Sanatımı sosyal projelerle... harmanlama deneyimimde ki... temel düşünce insanları bulundukları... yerden iki dakikalığına bile... olsa uzaklaştırabilmek. | Open Subtitles | مع المشاريع الاجتماعية ما يعتمد عليه هو أن تأخذ الناس بعيدا لو لمدة دقيقتين |
Bakın siz ikiniz hemen arabadan inin, iki dakikalığına yalnız bırakın. | Open Subtitles | أنظر غادرا السيارة واتركانا لمدة دقيقتين |
Şimdi yerleri biraz değiştirsek ve iki dakikalığına ben senin yanında olsam? | Open Subtitles | فلماذا لا نغير المزاج و تدعني أكون إلى جانبك لمدة دقيقتين |
Yaklaşık iki dakika boyunca motorumu sürdüm ve sonra ne yapıyor olduğumun farkına vardım ve geri dönüp sizi aradım. | Open Subtitles | .. قُدت لمدة دقيقتين تقريبًا قبل إدراكيّ ،لما أفعله فعُدت و اتصلت |
Metronun orada sola dönün. İki dakikalık yol. Bir saat sonra oradayım. | Open Subtitles | وتسير لمدة دقيقتين - حسناّ ، سأحضر خلال ساعة - |
İçerde iki dakika kaldım. Hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | دخلت لمدة دقيقتين ولم يفعل أي شيء |