"لمدة دقيقتين" - Translation from Arabic to Turkish

• İki dakika
• iki dakikalığına
• iki dakika boyunca
• İki dakikalık
• iki dakika için
• iki dakika kaldım

Bu otoparkın çevresindeki her köşede tam olarak iki dakika durmuş.
إنهُ يتوقَف عِندَ كل ركن حول مرآب السيارات لمدة دقيقتين بالضبظ

Şimdi yanınızdakine dönüp, tanımadığınıza ve gözlerine tam iki dakika bakabilir misiniz?
هل يمكنك الذهاب إلى جارك، الذي لا تعرفه، وتحدق في عينيه لمدة دقيقتين كاملتين الآن؟

Şu anlama gelir, muhtemelen sunucu iki dakika önce dinlemeyi bırakmıştır çünkü çok akıllıca sorusunu düşünüyordu, ve soruyu sormaya odaklanmıştı.
وهذا يعني أن المضيف توقف عن الاستماع لمدة دقيقتين لأنه فكر بهذا السؤال العبقري، وكان عاقد العزم على قول ذلك.

Konuşmama, sizlere ücretsiz olarak, hayata dair bir püf noktası vererek başlamak istiyorum. Bunun için sizden istenen tek şey ise duruşunuzu iki dakikalığına değiştirmeniz.
حسنا اريد ان ابدأ بتقديم نصيحة مجانية وعملية لكم وكل ما هو مطلوب منكم هو التالي أن تغيروا وضعية جلوسكم لمدة دقيقتين

Yarın sabah iki dakikalığına soğuk duş alacaksınız.
سوف تحصلون على حمام بارد لمدة دقيقتين صباح الغد.

İki dakika boyunca kolaya bakıp düşündü kimse de gülmeye cesaret edemedi.
بقي صامتا لمدة دقيقتين ويفكر ولم يجرؤ احد على ان يضحك

Çalışmalar, geviş getirme isteğini engellemekte iki dakikalık bir dikkat dağıtımının bile yeterli olduğunu gösteriyor.
تشير الدراسات أن أي إلهاء لمدة دقيقتين فقط كاف لكبح الحاجة للاجترار في تلك اللحظة.

Belki partide bir iki dakika görmüşümdür.
ربما لمدة دقيقتين في الحفلة فقط لإلقاء التحية

İki dakika ara verelim.
سنأخذ استراحة قصيرة لمدة دقيقتين شكرا لكم

Lindsay'le tuvalette iki dakika için her şeyimi verirdim.
رجل، وأود أن تعطي أي شيء في خزانة مع ليندسي لمدة دقيقتين.

Bu tatlı şeyi eritmek için iki dakika mikrodalgaya koyuyorsun ve odada koşturmaya başlıyor.
ضعيها على جهاز اسالة الثلج لمدة دقيقتين وستجديها تجرى فى الغرفه

Tamam diyorsan, iki dakika bağlantıyı kesebileceksek, boğazını temizle.
اذا كنت موافق أن أترك المزياع صامتا لمدة دقيقتين,أسعل برفق.

O ateşte elini çekmeden iki dakika durabildi acıya katlanabildi yani.
كان باستطاعته أن يمدّ يده فى وسط النار لمدة دقيقتين ويتحمّل الألم

İki dakikalığına karşılaştığın bir adamın çarpık cesaretini düşünmekten daha az bir enerji alır
أكثر من تلك التي تستهلكينها في التفكير في رجل قابلتيه لمدة دقيقتين

Sanatımı sosyal projelerle... harmanlama deneyimimde ki... temel düşünce insanları bulundukları... yerden iki dakikalığına bile... olsa uzaklaştırabilmek.
مع المشاريع الاجتماعية ما يعتمد عليه هو أن تأخذ الناس بعيدا لو لمدة دقيقتين

Bakın siz ikiniz hemen arabadan inin, iki dakikalığına yalnız bırakın.
أنظر غادرا السيارة واتركانا لمدة دقيقتين

Şimdi yerleri biraz değiştirsek ve iki dakikalığına ben senin yanında olsam?
فلماذا لا نغير المزاج و تدعني أكون إلى جانبك لمدة دقيقتين

Yaklaşık iki dakika boyunca motorumu sürdüm ve sonra ne yapıyor olduğumun farkına vardım ve geri dönüp sizi aradım.
.. قُدت لمدة دقيقتين تقريبًا قبل إدراكيّ ،لما أفعله فعُدت و اتصلت

Metronun orada sola dönün. İki dakikalık yol. Bir saat sonra oradayım.
وتسير لمدة دقيقتين - حسناّ ، سأحضر خلال ساعة -

İçerde iki dakika kaldım. Hiçbir şey yapmadı.
دخلت لمدة دقيقتين ولم يفعل أي شيء