Altı gün, altı gece boyunca o sipere girdik çıktık. | Open Subtitles | عانينا من هذه القذاره لمده سته ايام و ست ليالى |
Çünkü polis 72 saat boyunca tüm Havaalanlarını kontrol edecektir. | Open Subtitles | لان الشرطه سوف تراقب جميع المطارات لمده 72 ساعه اعرف |
Hayır efendim. 6,560 saniye boyunca inanılmaz olanın gerçekleşmesini izlediniz. | Open Subtitles | لا يا سيدي لمده 6,560ثانيه ما أدهشك هو عدم فشلها |
Yani, piyangoyu kazanmadıkça Leroy uzun süre hiçbir yere kıpırdayamaz. | Open Subtitles | لذا .. مالم يكسب يانصيب فلن يخرج لمده ليست بالقليله |
Durumu bu kadar uzun süre göz ardı etmeye zorlanmamızdan gurur duymuyoruz. | Open Subtitles | فى الواقع ، نحن لسنا فخورين بأننا تجاهلنا هذا الموقف لمده طويله |
Bir anlaşma yaptım! Ben beş yıldır buradayım, sen değil! | Open Subtitles | انا قمت بعمل صفقة اخرى انا هنا لمده خمس سنوات |
Bizi uzun bir süredir orada oturtuyorlardı ve ben de... | Open Subtitles | كانوا يجبرونا على الجلوسل لمده طويله وقد كنت احاول ان،،،، |
Midyeler ve kabuklar bir yıla yakın zamandır suda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | صدفه وقشر بلح البحر يشير الى انها كانت بالماء لمده عام تقريبا |
Bunlardan bir tanesi bir aileyi, bir ay boyunca besleyebilir. | Open Subtitles | واحده من هذه يمكنها أن تغذى أسره كامله لمده شهر |
İhtiyar üç saat boyunca bana bir kelime etmedi. | Open Subtitles | ، انا سعيد انك اتيت . انه لم يتحدث معى لمده 3 ساعات |
Kumarınızı kazandınız, 40 yıllık nükleer barış boyunca. | Open Subtitles | . بارلى انت ربحت الرهان سلام نووى لمده 40 عاما |
O haftanın her günü kumsalda yürüyebilir, okyanusta yüzebilirsin tabii keskin nişancıların gözetiminde, bir saat boyunca. | Open Subtitles | سيكون باستطاعتك التنزه على الشاطىء و السباحه فى المياه لمده ساعه كامله بالطبع سيكون هذا تحت الحراسه |
Geçen sene iştahsızlık(anorexia) ile ilgili programı izledi ve iki hafta boyunca hayvan gibi yedi. | Open Subtitles | لقد شاهد برنامج العام الماضي .. عن فقدان الشهيه وأكل كالحيوان لمده اسبوعين.. |
Hong Kong'un kontrolünün Çin'e geçtiği güne kadar on beş yıl boyunca Juntao Güneydoğu Asya'nın en güçlü suç lideriydi. | Open Subtitles | لمده 15 سنة إستأنفت الصين السيطرة على هونج كونج جون تاو كان من اخطر المجرمين وكان سيد الجريمة فى جنوب اسيا |
Bu tip şeylerde uzun süre yoğunlaşmak sizi konuyu kanıksama eğilimine sokuyor. | Open Subtitles | التعرض لمده لهذه الاشياء. سيعطيكي قدره علي التحليل و الفهم لهذا الموضوع |
İkiniz bir süre ayrı kalsanız daha iyi olur bence. | Open Subtitles | انا اعتقد انه سيكون من الافضل لكليكما الانفصال لمده صغيره |
Tek bir benzerlik var; bütün kuyruksuz maymunlar ve maymunlar istedikleri zaman, kısa bir süre için iki ayakları üzerinde yürüyebiliyorlar. | TED | و لكن يمكن القول ان جميع القرود باستطاعتها المشي على اثنتين ان ارادت، لكن لمده قصيرة |
Onu 20 yıldır tanıyordun, nasıl biri olduğunu bilmiyor muydun? | Open Subtitles | لقد عرفته لمده عشرين عاما , هل تعرف كيف يبدو؟ |
Biliyormusun, çok garip, o kadar uzun süredir intikam işiyle uğraşıyorum ki, artık sona erdiğine göre, bilemiyorum, ömrümün geri kalanında ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم.. هذا غريب جدا لقد كنت فى مهمة أنتقام لمده طويله |
Çok uzun zamandır yalan söylüyorum artık gerçekleri ayırt edemiyorum bile. | Open Subtitles | انا اكذب لمده طويلة جداً حتى اننى لا اعرف الحقيقة |
Evet. Salı günü, Helen ile birlikte birkaç haftalığına gittiler. | Open Subtitles | اجل , سافر هو وهيلين يوم الثلاثاء لمده اسبوعين |
Eminim Helen, büyük olanları kısa bir süreliğine alabilir. | Open Subtitles | بالتأكيد، هيلين تستطيع أخذ الكبار لمده من الوقت. |
Bunu yılda iki yada üç aylığına yaparım, ama sezon bittiği zaman, ben... küçük bir dükkanda babama yardım ettiğim işime dönerim. | Open Subtitles | لو اننى اعمل فى هذا لمده شهرين او ثلاثه فى العام وعندما ينتهى الموسم , اعود الى العمل فى محل صغير كمساعد لوالدى |
Dinle Rao 7 günlüğüne burdayız. | Open Subtitles | ريو أنصت الى .. الآن. نحن هنا فقط لمده 7 أيامَ. |