Ve eğer evden sadece bir kez ayrılmama izin verseydin, çalmak zorunda kalmazdım. | Open Subtitles | وما كنت لأسرق لو أنّك سمحتِ لي بمغادرة هذا المنزل ولو لمرّة واحدة |
- Senin için rahat mı Grey? - bir kez deneme yaptık. | Open Subtitles | لقد تدرّبنا لمرّة واحدة , نحن على وشك أن نسهر طوال الليل |
Bak, Bir kere olsun... ihtiyacım olan bir şey yap bana. | Open Subtitles | ... إسمعني , لمرّة واحدة . فقط أعطني شيئاً أنا بحاجته |
Bir kere olsun kendimi unutup senin kendini iyi hissetmen için çaba göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنسى نفسي لمرّة واحدة وأحاول أن أسعدكِ على سبيل التّغيير |
Neden barışıp, bir kereliğine birbirimize cana yakın davranmıyoruz? | Open Subtitles | لمَ لا نتصالح ، نكُن لطفاء ولو لمرّة واحدة ؟ |
İlk kez başka biriyle rekabet etmediğimi hissettim. | Open Subtitles | لمرّة واحدة لم أشعر... . بأنّي بخضم منافسة مع شخصٍ آخر. |
Peki, şimdi, odama tek başına girmeden önce bunun tek seferlik olduğunu ve bunun sana kalıcı bir irtifak hakkı sağlamadığını anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، قبل أن تدخلي إلى غرفتي دون مراقبة، أريدك أن تفهمي أنّ الإذن بدخولِك لمرّة واحدة لا يمنحك تسهيلاً لحقّ الدخول الدّائم. |
Şimdi fark ettim de, bir kez bile durumunu dikkate almadım, anlamaya çalışmadım. | Open Subtitles | الآن عندما أُفَـكّر بالأمر، إنني لم أفكر أو أحاول أن أتفهم موقفها و لو لمرّة واحدة |
Onun yerine, insanların bir araya gelip film izledikleri, filmlerini izletme imkânı bulamayanların bir kez dahi olsa bu şansa kavuşmalarını sağlamak olmalı. | Open Subtitles | ومشاهدة الأفلام، وأن تتعلق بالذين لا يستطيعون عرض أفلامهم أبداً وحصولهم على فرصة عرضها ولو لمرّة واحدة فقط |
Birileri bir kez bir şey gördü diye çöp gibi bir kenara mı atılacak? | Open Subtitles | شاهد أحدهم شيئاً ما لمرّة واحدة فيُبعد الرجل كالقمامة؟ |
Ödül olarak beyine bir kez dokunabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع لمس الدماغ لمرّة واحدة كمكافأة؟ |
Yani, yalnızca bir kez bana değişmek istediğini söyleseydi... | Open Subtitles | .. أعني ، لو لمرّة واحدة .. أخبرني أنه مستعد للتغيّر |
Tanrı Aşkına, Bir kere olsun şu mülkiyet haklarını unutsan. | Open Subtitles | بربّك يا رجل، إنسى حقوق ملكيتك لمرّة واحدة. |
Yahut belki de, Bir kere olsun sadece bir kereliğine kendi işine bakabilirsin, anne. | Open Subtitles | أو ربّما لمرّة واحدة ، يمكنكِ فقط مرّة واحدة ، ان تهتمّي بـ امورك الخاصّة يا أمّاه |
Hayatında Bir kere olsun biyolojik tehlike içermeyen gerçek bir yemek yesin istedim. | Open Subtitles | فقط أردته ان يتذوّق طعم الطعام الحقيقي لمرّة واحدة في حياته |
Sadece bir kereliğine benden yana olmanı diliyorum. | Open Subtitles | و أتمنى لمرّة واحدة فقط أن تقف بجانبي في هذا الأمر |
Çok üzgünüm, ama bir kereliğine dükkana göz kulak olur musun? | Open Subtitles | آسفة جدا ً لكن لمرّة واحدة أيمكنك مراقبة المتجر؟ |
Hayatımda ilk kez Woodburn'le aynı fikirdeyim. | Open Subtitles | لمرّة واحدة حقيقةً أتفق مع (وودبرن). هل قابلتِه؟ |
- Önemli bir şey değil. - Tamam, sadece tek seferlik. | Open Subtitles | -إنه ليس ذو أمر مهم حسناً، هذه لمرّة واحدة |
Yüzüme karşı onu sadece Bir defa göreceğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّك سترينه لمرّة واحدة. قلتيها بوقاحة. |
Bir kerecik kız gibi görünsen ölür müsün? | Open Subtitles | سيقتلك أن تظهري كفتاة لمرّة واحدة ؟ |
Sadece bir seferlik kullanacağım. | Open Subtitles | سأستخدمه لمرّة واحدة وحسب. |
Kulübemde benimle bir gece kalmanı isterim, Sadece bir kere. | Open Subtitles | أَحْبَّ أنْ تنامي ليلَة مَعي في كوخِي فقط لمرّة واحدة |