ويكيبيديا

    "لمستِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dokundun
        
    • dokunursan
        
    • dokunduğun
        
    • dokunmadın
        
    Yemek yaparken tuhaf oluyor da. Fırçasına dokundun mu? Open Subtitles إنّه غريب حول الطبخ، هل لمستِ مخافقة البيض خصاته؟
    Nora, kişisel çıkarların için onun hassas noktalarına dokundun. Open Subtitles نورا، لقد لمستِ كلٍ مِن نقاط ضعفه ومجالات اهتمامه الشخصية.
    -Lanet olsun! Yüzüne dokundun. -Sadece başını okşadım. Open Subtitles ـ يا إلهي، لقد لمستِ وجهها ـ لم ألمس وجهها بل قمة رأسها
    Eğer bir suç mahallinde bir şeye dokunursan, bu pudrayı koyduğumda parmak izlerini ortaya çıkarıyor, ben de orada olduğunu anlıyorum. Open Subtitles لو لمستِ شيئاً في مسرح الجريمة ،أضع بعضاً من هذا المسحوق عليه لأتمكن من رؤية بصماتك وحينها أعرف أنِك كنتِ هناك
    Eğer tepsilerdeki bir şeye dokunursan, tekrar başlarız. Open Subtitles استخدمي الأدوات الموجودة بجانبكِ مباشرة. إن لمستِ أيًا من الصينيات، سنبدأ من جديد.
    Hey, televizyon çalışmıyor. Kumandaya mı dokundun? Open Subtitles التلفاز لا يعمل هل لمستِ بجهاز التحكم ؟
    Nasıl söyleyeyim bilmiyorum, sanki içimdeki bir şeye dokundun. Open Subtitles لا أعرف كيف أعبر لكنك لمستِ شيئاً فيَّ
    Hey. Kutuma dokundun mu? Open Subtitles هل لمستِ صندوقي؟
    Ya da değişik, alışılmadık bir şeye dokundun mu? Open Subtitles أو هل لمستِ شيئاً ؟ أعنيشيئاًمختلفاً...
    Fırçalama mı dokundun? Open Subtitles هل لمستِ شعيرات فرشاة أسناني؟
    - Ne? - Makasa dokundun mu? Open Subtitles هل لمستِ المقص؟
    Bir şeye dokundun mu? Open Subtitles هل لمستِ أيّ شيء؟
    Sonunda, ay'a dokundun. Open Subtitles . أخيراً ، لقد لمستِ القمر
    Dave Matthews konserinde hafifçe elime dokundun. Open Subtitles شهر مايو 2004 لمستِ يدي في (حفلة (ديف ماثيو
    2 Mississippi boyunca koluma dokundun. Open Subtitles لمستِ ذراعي لإثنان ميسسيبي
    Bir daha eşyalarıma dokunursan senin buna fena pişman ederim. Open Subtitles واقسم لك، اذا لمستِ اي من اشيائي مرة اخرى ستأسفين لذلك
    Eğer bir daha oğluma dokunursan tantanasız seni öldürürüm. - Anladın mı? Open Subtitles إن لمستِ إبني مجدداً، سأقتلكِ دون أيّة ضجة، أفهمتِ؟
    Ara-- arabama dokunursan parasını ödersin. Open Subtitles إن لمستِ سيّارتي، ستدفعين ثمن تصليحها
    Eğer kapı koluna dahi dokunursan, Seni tutuklarım. Open Subtitles إذا لمستِ ذلك الباب فسوف أعتقلكِ
    Oradaki herhangi bir şeye dokunursan tam olarak yapacağım şey bu! Open Subtitles إذا لمستِ أيّ شيء هناك، هذا ما سأفعله بالضبط!
    Kapı koluna dokunduğun anda seni içeri tıkarım! Open Subtitles إذا لمستِ ذلك الباب فسوف أعتقلكِ
    Ama bir erkeğe hiç dokunmadın ki. Open Subtitles لم يسبق أن لمستِ أحدهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد