Baban bu işi halledecek, ...hepimizin iyiliği için yapılması gerekenleri yapacak. | Open Subtitles | والدكِِ، سيحلّ هذا الأمر ويفعل كلّ ما هو، يلزم لمصلحتنا جميعاً. |
Hepimizin iyiliği için dua et babası ben çıkayım. Ciddiyim. | Open Subtitles | و لمصلحتنا جميعاً, من الافضل ان اكون الاب, صدقيني |
Belki bu çakallar bunun karşılığında bizim için çalışırlar. | Open Subtitles | لعل هؤلاء المنافقين يعملون لمصلحتنا هذه المرة |
Ama bunu kendi lehimize... "kullanabilirsek, 24 saat boyunca açık denizdeki..." | Open Subtitles | لكن إذا استخدمناه لمصلحتنا سنصبح قادرين على حل أي إشارة.. |
Bizim avantaj için kullanmak mümkün olmalıdır Hangi onları bizim görevi tamamlamak iken dikkatini dağıtmak için. | Open Subtitles | مما يمكننا أن نستخدمه لمصلحتنا لإلهائهم بينما ننهي عملنا |
- Evet, beklenmedik bir ziyaret, aslında bizim yararımıza olabilir. | Open Subtitles | نعم , زيارة غير متوقعة و في الحقيقة ربما تكون لمصلحتنا |
Bu avantajımızı kullanabiliriz. Tuzak ve pusu kurarak, onları haklarız. | Open Subtitles | نستطيع استخدام هذا لمصلحتنا نزرع الغام، و نوقعهم في الفخ، ونتصيدهم |
- İyiliğimiz için kaçmalıyız. - Nasıl yapabiliriz? | Open Subtitles | يجب ان نهرب من هنا لمصلحتنا وكيف يكون هذا ؟ |
Güzel, bunu avantaja çevirebiliriz. | Open Subtitles | بامكاننا ان نستخدم هذا لمصلحتنا للايقاع بالآخرين |
Hepimizin iyiliği için bir şeyler yaptığını söylüyorsun ama işin aslı öyle değil, değil mi? | Open Subtitles | تدّعين العملَ لمصلحتنا جميعاً. لكنّها ليست الحقيقة، أليس كذلك؟ |
Hepimizin iyiliği için umarım ki haklısındır. | Open Subtitles | , أنا أتأمل , لمصلحتنا جميعا . أنك على حق |
Hepimizin iyiliği için. | Open Subtitles | لمصلحتنا جميعًا. إذن لقد ضحيّتِ بنفسك للصالح العام. |
Anlayamayacağın şekillerde bu işten zarar göreceksin ve hepimizin iyiliği için bunun olmasını engellemeye çalışıyorum, ama bana doğruyu söylemelisin. | Open Subtitles | ستتأذى في المسألة بطرق أنت تغفلها وأحاول الحؤول دون حصول هذا لمصلحتنا جميعاً لكن عليك أن تخبرني بالمصدر الحقيقي |
Hepimizin iyiliği için umarım doğru karar vermişsindir. | Open Subtitles | أرجو لمصلحتنا جميعاً أنْ يكون قراراً صائباً |
Hey bebeğim. Bunu bizim için yapıyorum. Klas içeceğiz. | Open Subtitles | عزيزتي، إنّني أقوم بذلك لمصلحتنا يجب أن نشرب كطبقةٍ راقية |
Bak dedim ki konuşmalıyız ama görünüşe göre bizim için pek işe yaramıyor. | Open Subtitles | نظرة ، أقول أننا بحاجة إلى الكلام ، ولكن من الواضح أنه لا يعمل لمصلحتنا. |
Biliyorum, ama başka seçeneğimiz var mı? Bunu bizim için yapıyorum. | Open Subtitles | أعرف، لا يوجد خيار لدينا أنا أفعل هذا لمصلحتنا. |
Ufak bir ayarlamayla kendi lehimize kullanacağız. | Open Subtitles | أريدك أن تعدليها من أجل أستخدامها لمصلحتنا |
Ama bu sıçramaları kendi lehimize kullanmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نستخدم تلك الرؤى لمصلحتنا. |
Aslında bunu avantaj olarak bile kullanabiliriz. | Open Subtitles | و في الحقيقة ، في هذه اللّحظة يمكننا استعمال هذا لمصلحتنا |
(Gülüşmeler) Sadece hayal edin, tüm bu süper güçlü bileşenleri hasat edip kendi yararımıza kullanabilseydik neler yapabileceğimizi hayal edin. | TED | (ضحك) فقط تخيلوا لو نستطيع استخدام كل هذه القوة المخزونة في هذه المركبات واستعمالها لمصلحتنا. |
Bunu avantajımızı kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا استخدام هذا لمصلحتنا. |
Sanırım bunun bizimi iyiliğimiz için olduğunu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | أعتقد أنهم اعتقدوا أنه كان لمصلحتنا |
- Durumu avantaja çevirebiliriz. | Open Subtitles | ربّما يمكننا استغلال هذا لمصلحتنا لقد انتهينا |
Onlar; olması gerektiğini farkedene kadar, biz bu parayı, kendi avantajımıza kullanabiliriz. | Open Subtitles | إلى أن يكتشفوا ما حدث يمكننا أستخدام المال لمصلحتنا |