Nereye sakladıysan çıkar ve Yerine koy. | Open Subtitles | ارجو ان تسترجعيها من حيث اخفيتيها وتعيديها لمكانها |
Gözünü Yerine diksek iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل أن أخيّط هذه العين لمكانها الصحيح |
Hayır, derginin kaybolduğunu öğrenmeden önce Yerine koymalıyım. | Open Subtitles | لا، عليّ إرجاعها لمكانها قبل أن يكتشف الأمر |
Kusursuz bir dünyada bunları basitçe Yerine koyabilirdim ama siz bunun için çok hamsınız şu anda. | Open Subtitles | في عالم مثالي، سأعيدها لمكانها ببساطة، لكنّي لم أكن لأعرّضك لهذا. |
O kadar da kötü görünmüyor. Al bunu Yerine bırak. | Open Subtitles | لا أعتقد انها بهذا السوء خذ أعدها لمكانها |
Koysana şunu Yerine. Birileri bizi izliyordur kim bilir. | Open Subtitles | فقط أعدها لمكانها يارجل، لربما يكون هنالك من يشاهدنا |
Eğer hasretini çektiğin çikolataysa biliyorsun seni tam da Yerine götürebilirim. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب لمكانها الاصلي هيرشي في بينسيلفانيا |
Eğer IT'deki elemana park yeri ayarlanması panoyu Yerine getirecekse size engel çıkartmam. | Open Subtitles | إذا كانت موقف لسيدة الحاسب الآلي سيعيد لوحة الإعلانات لمكانها فلن أقف بطريق ذلك |
Vezirimi Yerine koyalım ki atını alabileyim. | Open Subtitles | إذاً أعد ملكتي لمكانها حتى أستطيع إسقاط فارسك |
Şimdilik saklayacağım barı yeniden açtığında geri Yerine asarız. | Open Subtitles | حسنا سأحتفظ بها الآن ولكن بعد ان تعيد البناء ستعود لمكانها |
Bir lamba o. Kuru pille çalışıyor. Şimdi Yerine koyabilirsin. | Open Subtitles | لا بأس، إنها بطارية جافة يمكنك إعادتها لمكانها |
Kemiği Yerine oturttur. Hemen geliyorum. | Open Subtitles | فقط أعيدي العظمة لمكانها, وسآتيك في الحال. |
Miles, masayı kaldırıp Yerine koy. | Open Subtitles | ميلز ، التقط الطاولة واعدها لمكانها |
Miles, sehpayı düzelt ve Yerine çek. | Open Subtitles | ميلز ، التقط الطاولة واعدها لمكانها |
Bu da özür dileyip lastiği Yerine takarken polis gelir. | Open Subtitles | ،عندما ظهر ملك السيارة، حزن جداً ! فاعتذر، وبدأ يرجع الإطارات لمكانها |
Hayır, hayır. Eski Yerine getirmeme yardım eder misiniz lütfen? | Open Subtitles | -لا، أيمكنكَ مساعدتي بإعادتها لمكانها من فضلك؟ |
Fotoğrafını çektim ve sonra Yerine bıraktım. | Open Subtitles | وأخذتُ صوره وعندها أعدتها لمكانها |
İkide bir yerinden çıkar. Yerine ittiriver gitsin. | Open Subtitles | إنها تخلع طوال الوقت فقط أعدها لمكانها |
OAB'ye Sheila'nın Yerine kendini beğenmiş bir anne koymak için katıldın ve şu anda kendini beğenmiş annelerin başı mısın? | Open Subtitles | إنتظر ، لقد إنضممت الى جميعة الإمهات والمعلمين ...لكي تعيد إم صالحة لمكانها والان أنت رئيس الإمهات الصالحات؟ |
- Bana yardım etmelisin. - Ama onu Yerine oturtmalıyım. | Open Subtitles | ولكن يتوجب علي إعادتها لمكانها |