ويكيبيديا

    "لمْ يكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değildi
        
    • yoktu
        
    • değilmiş
        
    • yoksa
        
    • olmadığını
        
    • yokmuş
        
    • hiçbir
        
    • olmadı
        
    • olmasaydı
        
    • pek
        
    • olamaz
        
    Söylediklerim, yüzünün bu hale girmesini gerektirecek kadar karmaşık değildi. - Arayan Perlmutter'dı. Open Subtitles ما قلتُه للتو لمْ يكن مُربكاً بما يكفي لوجهكِ ليفعل ما يفعله الآن.
    Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi. Open Subtitles لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي
    Ve yardıma ihtiyacı olan bu kişi bir müşteri değildi. Open Subtitles أحدهم كان في مأزق والذي احتاج مساعدة لمْ يكن زبوناً
    Seninle baş başa kalabilmek için başka bir çarem yoktu. Open Subtitles لمْ يكن لدي خيار، لقد أردت أن أكون بمفردي معكِ.
    Hiçbirinin pek aile hayatı yoktu, bu yüzden yaptıkları tek şey etrafta kaykay yapıp, girmemeleri gereken yerleri girmekti. Open Subtitles لمْ يكن لدى أحدهم حياة منزليّة كبيرة، لذا كانوا يركبون الألواح طوال اليوم ويدخلون لأماكن لا يُفترض بهم دخولها.
    Aşka olan inancın reddedilme korkunu alt edecek kadar güçlü değilmiş. Open Subtitles لمْ يكن إيمانك بالحبّ قويّاً كفاية للتغلّب على الخوف مِن الرفض
    Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi. Open Subtitles لكنْ كِلانا يعرف أنّه لمْ يكن الخنجر هو ما أتى بك إلى مطبخي
    Aslında babam hep böyle zalim değildi. Eskiden mutlu biriydi. Open Subtitles لمْ يكن والدي بهذه القساوة دائماً كان سعيداً في السابق
    Evet, tartıştık ama büyütülecek bir şey değildi. Open Subtitles نعم، كان بيننا جدال، لمْ يكن أمراً مُهمّاً.
    Bu ilk baba gözde yöntemi değildi sanırım. Open Subtitles أخمّن أنّ هذا لمْ يكن روتين الأب العزيز الأوّل.
    Araştırdığımız kurban ölmeye hazırlanan birisi değildi. Open Subtitles الضحيّة الذي كنّا نُحقق بأمره لمْ يكن شخصاً مُستعداً للموت.
    Ben profesyonel bir sporcuyum o da sarışın bir hava durumu sunucusu ama öyle bir şey değildi. Open Subtitles أنا رياضيّ مُحترف، هي مُذيعة نشرة جويّة شقراء، لكن لمْ يكن الأمر مثل ذلك.
    - Onu takip ettik. 30 mil uzaktaydı. Yapabileceği bir şey yoktu. Open Subtitles لقد تتبّعنا أثره، وكان يبعد 48 كيلومتر، لمْ يكن له علاقة بذلك.
    - Onu takip ettik. 30 mil uzaktaydı. Yapabileceği bir şey yoktu. Open Subtitles لقد تتبّعنا أثره، وكان يبعد 48 كيلومتر، لمْ يكن له علاقة بذلك.
    Biz Makbule ile evlendiğimizde inanın götümüzde donumuz yoktu, hanımefendi. Open Subtitles عندما تزوجنا أنا و "مقبولة" لمْ يكن لدينا زردة نرتديها.
    Pil dönüşümü için gizli yöntem falan yoktu. Open Subtitles لمْ يكن هناك أسلوب سرّي لإعادة تدوير البطاريات.
    Kuş gözlem kipinde değilmiş, yani bize yardımı dokunacak bir görüntü yok. Open Subtitles الطائر لمْ يكن يعمل في وضع الإستطلاع، لذا لا يُوجد فيديو لمُساعدتنا.
    Senin için de bir sakıncası yoksa biraz yalnız kalmak istiyorum. Open Subtitles أتعرفين، أعتقد أنّي أودّ البقاء لوحدي إذا لمْ يكن لديكِ مانع.
    Rahat bir yolculuk olmadığını söylemek gereksiz, ama bunu yapabileceğini hayal edemiyorum. Open Subtitles بالطبع لمْ يكن عملاً سهلاً، لكن لا أتصوّر أن يفعل شيئاً كهذا.
    Sonunda becerebilmiş diye düşündüm ama sonradan merdivenlerde karşılaşınca mevzudan haberi bile yokmuş gibi konuştu. Open Subtitles لذا افترضتُ أنّه أصلحها أخيراً. لكن عندما على الدرج بوقتٍ لاحق، لمْ يكن يعرف ما كنتُ أتحدّث عنه.
    Bu kadar para çektiğini gösteren hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لمْ يكن هناك شيءٍ يُشير إلى أنّه سحب هذا القدر من المال.
    Tamam, suç benim ama öldürmek asla benim olayım olmadı. Open Subtitles حسناً، سأقبل الملامة، ولكن في دفاعي، القتل لمْ يكن من صفاتي.
    Öyle olmasaydı neden silahı ve ordusunu bırakıp gitsin ki? Open Subtitles إنْ لمْ يكن كذلك ، لماذا يَخْسرُ سلاحه وجيشَه ؟
    Ama o yapmış olamaz çünkü o saatte kızlarla evimizdeydi. Open Subtitles حسناً، لمْ يكن بإمكانه ذلك، لأنّه كان في المنزل مع البنات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد