Ofise dönmek istemedim, o yüzden bowling oynamaya gidip kafamı dağıttım. | Open Subtitles | لم أرد أن أعود للمكتب لذا,ذهبت لنادى البولينج ولعبت هناك لفترة |
Havadan hedefe nişan alma alıştırması komutanım. Öldürüp bırakmak istemedim. | Open Subtitles | بعض التمارين على الأهداف الجوية لم أرد أن أتركها خلفي |
Hayır, sana aşkım yalandan değildi. Sadece babamın davasında tanıklık etmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أزيف حبي لكِ لم أرد أن أشهد في محاكمة أبي |
Ben seni daha da kızdırmak istememiştim, hepsi bu kadar. | Open Subtitles | أنا فقط لم أرد أن يتصاعد الأمر، هذا كل شيئ |
Ebeveynlerim ayrılacak sandım ve zayıf görünmek ya da işlerin değişmesini istemedim. | Open Subtitles | إعتقدت أن والداي سينفصلوا لم أرد أن أبدو ضعيفا أو تتغير الأمور |
Sana üniversiteden bahsetmekten çekindim çünkü bana güveninin boşa çıktığını bil istemedim. | Open Subtitles | كنت أخشى إخبارك بأمر الجامعة لأني لم أرد أن يخيب أملك بي |
Bu konuyu herkesin önünde açmak istemedim ama şimdi curcunayla karşılaşmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لم أرد أن أفصح بالأمر أمام الجميع لكن الآن دورك لإخباري بما حدث |
Donup kaldım, anlıyor musun? Yanlış bir şey söylemek istemedim? | Open Subtitles | تجمّدت , كما تعلمين لم أرد أن أقول شيئاً خاطئاً |
Bir şey deyip havayı bozmak istemedim ama nerede bu millet? | Open Subtitles | لم أقل أي شيء لم أرد أن أعكر الجو أين الناس؟ |
Sana söylemek istemedim çünkü olan biteni öğrenmeden onu korumak istedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أخبرك لأنني أردت حمايته حتى أفهم ما يجري |
Verdiğim zaman baskı altına sokmak istemedim ben de arabasına bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لم أرد أن أضعه تحت الأضواء عندما أعطيه إياها لذلك وضعتها في سيارته |
Ben sadece artık bir dünya soruya cevap vermek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أضطر لأن أجيب على عدد من الأسئلة |
Kendimi ehil hissettiğim tek konuda, sana bağımlı hissetmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أشعر بلإعتماد عليكَ لتفعل الشيء الوحيد الّذيأحسُّبثقّةٍبالغةعلىفعله. |
Senin hayatını bu belaya bulaştırmak istemedim, ve o benim üstüme gelmeden önce ben onun üstüne gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | لم أرد أن لحياتك أن تشتبك بهذه الفوضى ، لذلك . قررت قبل أن يأتي لأجلي . بأني سأذهب لأجله |
Senin yüzünü kara çıkarmak istemedim ama olanları bilmeni istedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أخذلك ولكني أريدك أن تعلم أني بريء |
Sana bir şey söylemek istiyorum ve bunu sınıfın önünde söylemek istemedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أقول لك شيئاً لم أرد أن تسمعيه في الصف |
İntihar etmek ya da kalan günlerimi bir bar taburesinde harcamak istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أنتحر أو أقضي ما تبقى من عمري وراء القضبان |
Daha önce yazmadığım olmamıştı. Annemi farklı bir el yazısıyla meraklandırmak istememiştim. | Open Subtitles | انظري أنا لم أكتب من قبل لأني لم أرد أن أقلق والدتي |
Burayı yaşanacak hale getirene kadar bir şey söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول شيئاً حتى أتمكن من أن أجعله مكان للعيش به |
Elbette, hediyesi olmayan tek kişi olmak istemezdim burada. | Open Subtitles | بالطبع، لم أرد أن أصبح الوحيدة هنا التي لم تُحضر هدية |
Cinsel ilişkimizin bitmesini istemiyordum ama yuvamı yıkacak da değildim. | Open Subtitles | لم أرد أن تنتهي العلاقة الجنسية لكنني لن أدمر منزلي |
Güzel. Vurduğum için güzel demiyorum ama, bir tek ben vurmamış olmak istemem. | Open Subtitles | جيد , حسناً , لا أعني بخير لأنني ضربتك لكني لم أرد أن أوقعك |