Hayır, Hiç duymadım. Ancak tuvaleti kastettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا، لم أسمع به من قبل لكن لا أعتقد أنه يقصد بالحمام |
Hayır, Hiç duymadım, ise de... bilirsin, yaptığı çalışmaya kabataslak bir bakarsak... | Open Subtitles | هل تعرفه؟ كلا، لم أسمع به من قبل، ولكن على الرغم من ذلك أتعلم، إنه تحضيري لا أكثر أنظر إلى عمله |
Onu hiç duymamıştım, ama bu eğlencelidir. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل لكن هذا مُمتع |
Onu hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل |
Son 48 saat içinde adını bile duymadığım çocuğunun babasıyla yeniden birleşmiş olabilir misin? | Open Subtitles | خلال الـ48 ساعة الاخيرة، هل عدتِ إلى والد طفلكِ رجل لم أسمع به من قبل؟ |
Bu duyulmamış bir şey, borcu aniden ödemek! | Open Subtitles | و هذا لم أسمع به من قبل سحب الإئتمان فجأة |
Ben daha önce Hiç duymadım ve babamın günlüğünde yok. | Open Subtitles | حسنٌ , لم أسمع به من قبل , و لا يوجد في مذكرات أبي |
Adını Hiç duymadım, diğerlerinin yanına koy. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل ضعيه مع الآخرين |
- Kimdir Hiç duymadım, öğrenmek de istemiyorum. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل ولا أريد أن اسمع عنه |
- Hiç duymadım. - Ben de duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل - ولم أسمع به أنا أيضاً - |
Hiç duymadım. Onlar seni duymuş ama. | Open Subtitles | لم أسمع به من قبل - حسنا هم قد سمعوا عنك - |
Adını bile duymadığım bir dallamanın beni gasp etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لرجل أحمق لم أسمع به من قل |
Bu duyulmamış bir şey. | Open Subtitles | هذا أمر لم أسمع به من قبل |