Arkadaşlığımızın beni bu kadar mutlu edebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أن صداقتنا سوف تجعلني سعيداً جداً |
Ne yazık ki, işlerin böyle sonuçlanacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | اللعنة, لم أعتقد أبداً بأن الأمور ستصل إلى ماهي عليه |
Beni bu kadar çok etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Onun içinde boğuldum. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سيؤثّر في لهذه الدرجة |
Kriketin kuralları hakkında bu kadar çok şey öğreneceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد أبداً أنني سأتعلم كل هذا حول قواعد لعبة الكريكت |
Bu diyeceğimi hiç düşünmezdim sesini duyduğuma sahiden de sevinmiş gibiyim. | Open Subtitles | مرحباً، لم أعتقد أبداً أنّني سأقول هذا لكنني سعيد لسماع صوتك. |
İdare edecek konumda olabileceğimi asla düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأنّني سَأكُونُ الرجلَ الذي فقط سيحاول العبور |
Alınma ama, bu kadar ileri gideceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | بدون إساءة يا صديقى، لكن لم أعتقد أبداً بأنك ستصل الى الذى وصلت إليه |
Bunları saklayacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | يا إلهي أنا لم أعتقد أبداً أنها أحتفظت بهم؟ |
Asansör boşluğunun temeline erişince rahatlayacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سيمكنني أصل لأسفل المصعد |
Seni tekrar kaybetmekle yüzyüze gelmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأنني سأواجـه فقدانك مرة أخرى |
Aslında sana verdiğim defterin toprağa gömüleceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | مع ذلك لم أعتقد أبداً أن مذكرتي للموت ستنتهي في الأرض |
Buraya kadar geleceğini hiç düşünmemiştim! | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنكِ ستصـلين إلى هذا الحد |
O silahları kullanacağımızı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً إننا سنستخدم هذه الأسلحة. |
- Olacağını hiç düşünmemiştim. - Şartlarınızı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأنه سيحدث نحن نقبل بشروطكم |
Ömrüm boyunca yemek pişiririm, bundan para kazanacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | كنت أقوم بالخبز طوال حياتي، لم أعتقد أبداً أنني سأجني مالا من ذلك. |
Bu duruma geleceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أننا سنلجأ لهذا |
Fernly Park'ta çalışan personelin güvenilir olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أن طاقم الخدمة في "فيرنلي بارك" أهل ثقة |
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama alış veriş yapmaktan cidden yoruldum | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنّي سأقول هذا، ولكنّي كنتُ في الخارج أتسوّق ببذخٍ |
Senin kendinden büyük biriyle böyle anlaşabileceğin hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أنا لم أعتقد أبداً بأنك سوف تتودد لشخص أكبر منك. |
Ofisteki tek güler yüzlü kişi olacağımı hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سينتهي بي الحال لأكون الشخص المرح في المكتب. |
Ama, o tren yolunda kendimin yatacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لكني لم أعتقد أبداً أني سأقع في الطريق أنا أيضاً |
Bunu yüksek sesle söyleceğimi asla düşünmemiştim ama.. | Open Subtitles | ... حسناً , إليك سؤالاً لم أعتقد أبداً أنني سأقوله بصوت عالٍ |
Kendimi normal hissetmemi sağladı, bunun olabileceğini hiç sanmazdım. | Open Subtitles | لقد جعلني أشعر بأني طبيعية و لم أعتقد أبداً بأن هذا يمكن أن يحدث |
Dayanabileceğini hiç sanmamıştım. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً من أنكِ ستتعايشين معه |