Doğru şeyi yaptığımdan emin değildim. | Open Subtitles | .. لم أكن متأكداً من اتباعي للدين الصحيح |
Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim. | Open Subtitles | أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد |
Gelebileceğimize bile emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من أننا نملك الوقت للمجيء أبداً |
emin değildim, o yüzden de eski adamımla konuştum. | Open Subtitles | .. لم أكن متأكداً من ذلك ولذلك اتفقت مع رئيسي |
Seni görmeyi çok istedim ama, bana karşı nası davranacağından emin olamadım. | Open Subtitles | أردت رؤيتك بشدة لكني لم أكن متأكداً من ردة فعلك |
Sana taşınmamı istememenden sonra çok emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من ذلك بعدما لم تطلب مني للإنتقال للعيش معك. |
İtiraf ediyorum her zaman bundan emin değildim ama oraya vardığına göre, aferin. | Open Subtitles | أعترف أني لم أكن متأكداً من ذلك دائماً لكن بما أنكِ وصلتِ إلى هناك، أحسنتِ أتمنى لكِ التوفيق |
Size söylemek istedim ama nasıl bir tepki vereceğinizden emin değildim. | Open Subtitles | أردت اخبارك لكنني لم أكن متأكداً من ردة فعلك |
Buraya doğru nedenlerle gelmiş olduğundan emin değildim ama yanıldığımı kanıtladın ve günün birinde seninle sahada çalışmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من نواياكي الحسنة حين جئتي إلى هنا، لكنك أثبتي أنّي على خطأ، وسأكون فخوراً |
Ve dedi ki; ''Bu bütün küresel ısınma olayından emin değildim ama Dört Yönlü Test'i geçti." | TED | وقال لي: "أتعلمين، لم أكن متأكداً من هذا الشيء المتعلق بالاحتباس الحراري، ولكنه نجح باختبار الطرق الأربعة." |
Biliyor musun, geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | أنا لم أكن متأكداً من أنكِ ستأتين. |
Seni burada bir daha görebileceğime emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من رؤيتكم هنا ثانيه |
Seni tekrar göreceğimden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من رؤيتكِ ثانية |
Adını duymuştum. Gerçekten var olduğuna emin değildim. | Open Subtitles | البرج الأسود لم أكن متأكداً من وجوده |
Öyle mi? İş konusunda ciddi olduğundan pek emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من جديتك بخصوص الوظيفة |
Çünkü başarılı olacağımdan emin değildim. | Open Subtitles | لأنني لم أكن متأكداً من أنني سوف أنجح |
Bizi gördükten sonra geri döneceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من عودتك عندما رأيتنا. |
Beni görmek bile isteyeceğınden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من أنّك سترغب في رؤيتي |
Gelip gelmeme konusunda emin olamadım. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من أنه يجب علي أن آتي |
Beni tanıdığından emin olamadım. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً من أنك ستتعرفين علي. |