"لم أكن متأكداً من" - Traduction Arabe en Turc

    • emin değildim
        
    • emin olamadım
        
    Doğru şeyi yaptığımdan emin değildim. Open Subtitles .. لم أكن متأكداً من اتباعي للدين الصحيح
    Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim. Open Subtitles أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد
    Gelebileceğimize bile emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من أننا نملك الوقت للمجيء أبداً
    emin değildim, o yüzden de eski adamımla konuştum. Open Subtitles .. لم أكن متأكداً من ذلك ولذلك اتفقت مع رئيسي
    Seni görmeyi çok istedim ama, bana karşı nası davranacağından emin olamadım. Open Subtitles أردت رؤيتك بشدة لكني لم أكن متأكداً من ردة فعلك
    Sana taşınmamı istememenden sonra çok emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من ذلك بعدما لم تطلب مني للإنتقال للعيش معك.
    İtiraf ediyorum her zaman bundan emin değildim ama oraya vardığına göre, aferin. Open Subtitles أعترف أني لم أكن متأكداً من ذلك دائماً لكن بما أنكِ وصلتِ إلى هناك، أحسنتِ أتمنى لكِ التوفيق
    Size söylemek istedim ama nasıl bir tepki vereceğinizden emin değildim. Open Subtitles أردت اخبارك لكنني لم أكن متأكداً من ردة فعلك
    Buraya doğru nedenlerle gelmiş olduğundan emin değildim ama yanıldığımı kanıtladın ve günün birinde seninle sahada çalışmaktan onur duyarım. Open Subtitles لم أكن متأكداً من نواياكي الحسنة حين جئتي إلى هنا، لكنك أثبتي أنّي على خطأ، وسأكون فخوراً
    Ve dedi ki; ''Bu bütün küresel ısınma olayından emin değildim ama Dört Yönlü Test'i geçti." TED وقال لي: "أتعلمين، لم أكن متأكداً من هذا الشيء المتعلق بالاحتباس الحراري، ولكنه نجح باختبار الطرق الأربعة."
    Biliyor musun, geleceğinden emin değildim. Open Subtitles أنا لم أكن متأكداً من أنكِ ستأتين.
    Seni burada bir daha görebileceğime emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من رؤيتكم هنا ثانيه
    Seni tekrar göreceğimden emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من رؤيتكِ ثانية
    Adını duymuştum. Gerçekten var olduğuna emin değildim. Open Subtitles البرج الأسود لم أكن متأكداً من وجوده
    Öyle mi? İş konusunda ciddi olduğundan pek emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من جديتك بخصوص الوظيفة
    Çünkü başarılı olacağımdan emin değildim. Open Subtitles لأنني لم أكن متأكداً من أنني سوف أنجح
    Bizi gördükten sonra geri döneceğinden emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من عودتك عندما رأيتنا.
    Beni görmek bile isteyeceğınden emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً من أنّك سترغب في رؤيتي
    Gelip gelmeme konusunda emin olamadım. Open Subtitles لم أكن متأكداً من أنه يجب علي أن آتي
    Beni tanıdığından emin olamadım. Open Subtitles لم أكن متأكداً من أنك ستتعرفين علي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus