Bir sabah uyandım, annem ağlıyordu. Onu bir daha hiç görmedim. | Open Subtitles | استيقضت يوما ما ووجدت امي تبكي لم اره من بعد ذلك |
Bilmiyorum. Ben de hiç görmedim. Fakat burada bir tane daha var. | Open Subtitles | انا لم اره من قبل لكن ها هو مجددا في ستورجيس, جنوب داكوتا |
Tanıyor musun? Hayır hiç görmedim. | Open Subtitles | انظر اليه , هل تعرفه؟ لآ , لم اره من قبل |
Malcolm'un gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir şey gördüm: | Open Subtitles | لقد رأيت شيء في عيون مالكوم لم اره من قبل,الخوف |
Bütün gün onu görmedim ve ne durumda olduğumuzu çözmem lazım. | Open Subtitles | انا لم اره طوال اليوم و كان علي ان اعرف ما و ضعنا |
Çok korkuyorum. Onu hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | إننى خائفة جداً . إننى لم اره هكذا من قبل |
Geleceğine dair en küçük bir fikrim yoktu. Aylardır görmedim onu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ ادنى فكرة بقدومه هنا, فانا لم اره منذ شهور |
Mooks'u tanımıyorum, hayatımda bir kez bile görmedim. | Open Subtitles | لا اعرف حتى من هو موكس لم اره في حياتي قط |
Steve'in daha önce görmediğim bir başka yanı varmış meğer. | Open Subtitles | وكان هناك وجها آخر للستيف الآن لم اره من قبل |
İşyerim uzakta olduğundan tüm zamanım uzaklarda geçti, onu hiç görmedim. | Open Subtitles | عندما كان صغيرا قضيت كل وقتي بعيدا عنه في العمل لم اره ابدا |
Yakışıklı bir yüzü var ama kendisini hiç görmedim. | Open Subtitles | انه وجه وسيم، لكنني لم اره شخصيا. |
Adamın adı Juntao. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | إسمه جون تاو انا لم اره من قبل |
Herifin ismi Juntao. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | إسمه جون تاو انا لم اره من قبل |
Söylediğim gibi, onu daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | مثلما قلت, لم اره أبدًا منفعلاً |
Daha önce işaret dili kullandığını hiç görmedim. | Open Subtitles | لم اره يستخدم لغة الاشارة قبل ذلك |
Bu iple bir at yakalamayı düşünüyordum. hiç görmediğim bir at. | Open Subtitles | كان من المفترض ان امسك حصانا بهذا الحبل حصانا لم اره منذ ذلك الحين |
Bana karakterin hiç görmediğim bir yanını gösterdin bile. | Open Subtitles | لا.. لا لقد اريتني جزء من تمثيل لم اره من قبل |
Niye bana öyle şüpheliymişim gibi bakıyorsun? onu görmedim! Sakinleş. | Open Subtitles | لماذا تنظر الي بهذه الريبة انا لم اره الان |
8 saatten beri onu görmedim, ama çantasını çocukta gördüm, çanta boştu. | Open Subtitles | لم اره منذ ثمان ساعات لمني رايت الفتى يحمل حقيبته فارغة |
Onu hiç böyle görmemiştim. Tamamen delirdi. | Open Subtitles | لقد اصبح غريبا تماما انا لم اره هكذا من قبل |
Bir üvey babam var ama yıllardır görmedim onu. | Open Subtitles | لدي زوج والدة في مكان ما ولكني لم اره منذ سنوات |
Nasıl oldu da ben onu bir kere bile görmedim? | Open Subtitles | حقا ؟ كيف لم اره حتى و لو لمرة واحدة ؟ |
Eğer sana görmedim diyorsam, görmemişimdir. | Open Subtitles | عندما اقول لك انني لم اره فانا حقا لم اره |