"لم تتح لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hiç

Bunların dünyasına dair hiçbir şey bilmiyorum, hiç fırsatım da olmadı.
لا أعرف شيئاً عن هذا العالم، لم تتح لي الفرصة لذلك

Kadınlar, neye karşı koymaları gerektiğini okudukları romanlardan bilirler, ama ben hiç öğrenemedim, anne, hiç fırsatım olmadı, ve sen, sen bana yardım etmedin!
الفتيات يعرفن كيف يدرأن عن أنفسهن فهن يقرأن الروايات لكني لم أتلقى هذا النوع من المعرفة لم تتح لي الفرصة,و أنت أنت لم تساعديني

Henüz hiç bir kan havuzunda çalışma fırsatım olmadı.
لم تتح لي الفرصة للعمل على أي من حمامات الدم حتى الان.

Sana hiç kızımı anlatma fırsatı bulamamıştım dedektif.
لم تتح لي الفرصة لاقول لك حول ابنتي،ايتها المحققة

Bu ay hiç satışım yok ve kovulacağım.
لم تتح لي بيع كل شهر وانا ذاهب الى الحصول على النار.

hiç şansım olmadı.
لم أستخدم الحبل أبداً لم تتح لي الفرصة

"Benim için ne demek olduğunu sana söyleme şansım hiç olmadı. Oh, Brad, lütfen!"
"لم تتح لي الفرصة أبداً لأخبرك بما تعنيه لي يا براد ارجوك

Babamın yaşlandığını hiç göremedim.
و لم تتح لي رؤية والدي في كبر سنه

Sana hiç teşekkür etme fırsatım olmadı. Roy'u durdurduğun için.
مهلا, يا رجل, لم تتح لي من قبل الفرصة لأشكركلإيقافك"روي "

Tüm bu pişmanlıklarım içinde en büyüğü babama onu ne kadar özlediğimi ve onu ne kadar sevdiğimi hiç bir zaman söyleyememiş olmam.
,من كل ما ندمت عليه .... ندمي الوحيد الأكبر أنه لم تتح لي الفرصة ...لأقول لأبي

Üç aydır hiç sikişmedim.
لم تتح لي ممارسة الجنس لمدة ثلاثة أشهر.

En azından öyle olduğunu düşünüyorum, hiç test etme şansım olmadı.
لم تتح لي حقا فرصة لاختباره. حتى الآن.

Bir eş olmak için bir aileye sahip olabilmek için elimde hiç şansım olmadı.
انظر، لم تتح لي فرصة أن أكون زوجة

Ama Earl'le hiç yarışma fırsatım olmadı.
مع ذلك لم تتح لي الفرصة لأتسابق مع (إيرل).

Gerçekten hiç arkadaş yapma şansım olmamıştı.
لم تتح لي الفرصة لأكون صداقات

Anneme hiç veda edemedim.
لم تتح لي الفرصة لأودع أمي

Afedersin. Soracak hiç imkanım olmadı. Sen hiç...
آسف، لم تتح لي الفرصة لسؤالكِ ألم تـ...

Bak, hiç şansım olmamıştı.
أنا لم تتح لي فرصه

Konuşacak vakit bulamadım hiç.
و لم تتح لي فرصة للحاق بالركب

hiç şansım yoktu.
لم تتح لي الفرصة.