"لم تتغير" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hiç değişmemişsin
• hiç değişmedi
• hiç değişmemiş
• hiç değişmiyor
• hiç değişmedin
• değişmediğini
• değişiklik yok
• hâlâ aynı

hiç değişmemişsin... 10 yıl önce evden kaçtığından beri hiç değişmemişsin.
لم تتغير على الإطلاق منذ هربت مني قد عشر سنوات.

Sen hiç değişmemişsin. Hala aynı yüzün kızarıyor.
أنت لم تتغير على الإطلاق ما زلت تخجل كما كنت دائماً

Yumuşak davran, çocuğu şımart. hiç değişmemişsin. Üniforma da var mı?
إمنع كل ماقد يفسد الأطفال لم تتغير أبداً ماذا بعد ذلك توحيد الزي

Düşünüyorum da, bildiğiniz gibi, bu prosedür neredeyse 40 yıldır hiç değişmedi.
ففكرت، هذه العملية لم تتغير منذ ما يقرب من 40 عام

Dört yıl önce onu yakaladığımdan beri hiç değişmemiş.
إنها لم تتغير منذ أن أودعتها السجن قبل أربعة سنوات مضت

Jimmy. Zaman akıp gidiyor. Bazı şeyler hiç değişmiyor.
جيمي, مرت الأيام بسرعة و بعض الأمور لم تتغير

Sinir bozucu ve kindar bir çocuktun ve hiç değişmedin.
كنت طفلا مملا وراغبا في الإنتقام وأنت لم تتغير.

Ortak insanlık anlayışımızın değişmediğini bize hatırlatan güçlü unsurlar bunlar.
فهي تعتبر رسائل تذكير قوية بأن إنسانيتنا المشتركة لم تتغير.

"Fazla bir değişiklik yok öyleyse Gerald?"
"إني مجنون بالكلية, شكراً لك" "لم تتغير كثيراً إذاً ياغيرالد؟"

O kadar yıla rağmen hiç değişmemişsin.
شكرا لك. بعد كل هذه السنوات ، أنت لم تتغير.

Aynı o günkü gibisin, hiç değişmemişsin.
إنّك لم تتغير بعد كُل تلك .الأعوام التي مضت، إنّك نفسك

İşler çok değişti,olabilir ama hiç değişmemişsin
الأمور قد تغيرت كثيرا ,وانت لم تتغير الا قليلا

Yine kahrolası kafa sallama. hiç değişmemişsin
ها أنت ذا مع تلك الإيماءة اللعينة أنت لم تتغير البتة

Eve gelip, güzel bir kadının beni beklediğini görmek ne güzel. Elwood, hiç değişmemişsin.
لأجد امرأة جميلة فى أنتظارى ألـوود" أنك لم تتغير"

Tuvalet kağıdı hayatım boyunca hiç değişmedi?
هل تدركين أن المناديل الورقية لم تتغير طوال عمري؟

Fakat, aslında Kraliçe'yi suçluyorum çünkü sözlükler gerçekten hiç değişmedi.
لكن ثانيا , ألوم الملكة بسبب القواميس التي لم تتغير .

Mevcut ampütasyon paradigması ABD Sivil Savaşı'ndan bu yana temel olarak hiç değişmedi ve uyarıcılar, kontrol sistemleri ve nöro etkişelim teknolojileri gibi büyük ilerlemeler ışığında eski bir hâl aldı.
إن منهجية البتر الحالية لم تتغير منذ الحرب الأهلية الأمريكية وقد عفا عليها الزمن في ضوء التطورات الكبيرة الحاصلة في مجالات المحركات وأجهزة التحكم وتقنيات التواصل العصبي.

hiç değişmemiş, ha?
إنها هكذا على الدوام لم تتغير البتة, صحيح؟

Tanrım, çok tuhaf. Üniversiteden beri hiç değişmemiş.
ياإلهي إنه غريب كم هي لم تتغير أبدًا منذ الكلية

Kendi neslim için konuşuyorum, biz bunu çocukluğumuzdan beri duyuyoruz ve sanki söylenilenler hiç değişmiyor gibi: 'Yağmur ormanlarını korumalıyız, bu çok acil bir konu, dün şu kadar futbol sahası kadar bir kısım yok edildi'
سمع الناس في جيلي عن إنقاذ الغابات المطيرة منذ كنا صغارًا، ويبدو أن الرسالة لم تتغير قط: فهمنا أن إنقاذ الغابات المطيرة أمر ملح جدًا، ملاعب كرة القدم هذه تم تدميرها يوم أمس.

hiç değişmedin küçük kardeşim.
أتدري أنك لم تتغير ابداً يا أخي الصغير؟

Buraya en son geldiğimden beri oyunda sözcüklerin yerlerinin değişmediğini fark ettim.
ألاحظ بأن الكلمات في اللعبة لم تتغير منذ آخر مرة كنت هنا

-Korkarım bir değişiklik yok.
أخشى أن حالته لم تتغير

17 yıl geçmesine rağmen niye hikâye hâlâ aynı, biliyor musunuz?
هل تعرفون لماذا لم تتغير القصة عما كانت منذ 17 سنة؟