"لم تغادر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gitmezsen
• Gitmemişsin
• terk etmezsen
• gitmedi
• gitmedin
• çıkmadın
• çıkmamış
• terk etmedin
• hiç ayrılmadı
• gitmemiş
• hiç çıkmadı
• terk etmemiş
• hiç ayrılmamış
• hiç terk etmedi

- Dedim ki... buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım.
ـ لقد قلت لو أنك لم تغادر فسوف تتعرض للأذى بشكل لا تتخيله

Birinden 10 yıl ayrı kalmış olabilirsin kapıyı çalarsın, içeri girersin, ve sanki hiç Gitmemişsin gibi olur.
يمكنك أن تكون بعيد عن شخص 10 سنوات تدخل الباب و كأنك لم تغادر أبداً

Hemen evi terk etmezsen polisi arayacağım ve bir daha çocukları göremeyeceksin!
إذا لم تغادر على الفور, سوف أكلم الشرطة, و أنا أحذرك, أنتلنترىأطفالكمجدداً!

Düşüncesizce gitmedi. Aylarca bunu konuştu.
لم تغادر ذلك بتهور فهى تحدثت عن ذلك لشهور

Geçen gece yemeğe geldiğinde Chris aradığı zaman neden gitmedin?
في الليلة الماضية عندما جئتنا للعشاء لم لم تغادر عندما اتصل بي كريس؟

Bir yıldır buradan hiç çıkmadın.
لم تغادر هذا المكان منذ ما يقرب من عامين

Daha önce Vatikan'dan hiç çıkmamış hazineler büyük Sogo mağazasının yedinci katında gösterildi.
الكنوز التي لم تغادر من الفاتيكان معروضة في الطابق السابع في مبنى "سوجو"

O kadar değer veriyorsan, sen neden kasabayı terk etmedin?
إذا كان يهمك أمرهم لماذا لم تغادر المدينة ؟

Beni dinle, Concetta iliklerine kadar Sicilyalı. O adadan hiç ayrılmadı.
سأشرح لك: "كونشيتا" فتاة صقلية أصيلة وهي لم تغادر الجزيرة قطّ

Şu kapıdan hemen çıkıp gitmezsen o kopası kafanı dağıtırım!
سأضربك على رأسك إن لم تغادر من ذلك الباب فوراً!

Derhal gitmezsen, polis çağıracağım.
إذا لم تغادر على الفور, سوف أكلم الشرطة,

15 dakika içinde gitmezsen polisi arayacağım.
إن لم تغادر خلال خمسة عشر دقيقة سأتصل بالشرطة

Güzel. Gitmemişsin. Sözünün erisin.
يالهي ، لم تغادر انت رجل عند كلمتك

İsa'ya şükürler olsun, daha Gitmemişsin.
أه الحمد لله أنك لم تغادر بعد

Verandamı terk etmezsen senin kanını koklayacaklar. Tamam.
سيبدأ الناس بشم رائحة دمك لو لم تغادر سقيفتي

Annen senin yüzünden gitmedi ondan öte annem benim yüzümden gitti.
امك لم تغادر بسببك اكثر من امي رحلت بسببي

-Hiç gitmedin sanki. -Belki de gitmemeliydim.
كأنك لم تغادر ربما لم يجدر بى ان اذهب

Üç gündür evden çıkmadın.
لم تغادر المنزل منذ ثلاثة أيّام

Hasta, Birleşik Devletler dışına çıkmamış. Tropik ülkelere hiç gitmemiş.
لكن المريضة لم تغادر البلاد أبداً خاصةً المنطقة الإستوائية

Neden ülkeyi terk etmedin?
لماذا لم تغادر البلاد ؟

Belki de ruhu hiç ayrılmadı ve kendisi de bu duvarın arkasında saklanıyor.
ربما روحه لم تغادر المكان وهي تختبئ خلف هذا الحائط

Depresyona girdi ve bir gündür evden hiç çıkmadı.
إنها منهارة بشأن الانفصال و لم تغادر المنزل منذ أيام

Şimdi bak, güvenliğin dediğine göre, minibüsün hastaneyi terk etmemiş, çöpün nereye gittiğini öğrenmek istiyorum.
رجل الأمن يقول أن شاحنتك لم تغادر المبنى لذا أين كل القمامة تختفي؟

Eski kocasının arabası dün gece Staten Adası'ndan hiç ayrılmamış. E
سيارة الزوج السابق لم تغادر ستاتين ازلاند ليلة البارحة

"Yükün hala yerde, Boston'u hiç terk etmedi" dediler.
قالوا :"شاحنتك لاتزال فى الأرض لم تغادر بوسطن"00