Herneyse, eski kiracı henüz ölmedi. | Open Subtitles | على أية حال ، المستأجرة السابقة . لم تمت بعد |
Kahretsin, bu ajan daha ölmedi, eğer seni McComb'un peşinden ayıramazsam, ölecek! | Open Subtitles | الوكالة لم تمت بعد لكنها ستموت لو لم امنعك من مهاجمة "ماكوم" |
Neha boşuna ölmedi. Rahul kurtuldu. | Open Subtitles | نيها لم تمت هدراً لقــــد أنقذنــــا راهــــول |
- Pekala, nerden bilebilirdin? Centilmenlik ölmemiş. - Bunla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن الشهامة لم تمت بعد إنني فخور بذلك |
Sen ölmedin Callahan, o yüzden başka bir ünlü bulmam gerekti. | Open Subtitles | أنت لم تمت كالاهان,لذا كان لا بد أن أجد مشهوراً آخر |
Buzz, buraya gel de çocuklara ölmediğini ispatla. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا باز و أخبر الدمى اللطيفة أنك لم تمت |
Bilemiyorum, öbür taraftan döneceğine ya da hiç Ölmediğine inanıyorum. | Open Subtitles | لا أدري، عادت من الجانب الآخر، أو ربما لم تمت أبداً. |
Marla asla gerçekten ölmedi çünkü o gerçekten yaşamıyor. | Open Subtitles | في الواقع مارلا لم تمت لانها في الواقع ليست حيه |
Belki de ölmedi ve öcünü almak için geri geldi. | Open Subtitles | ربما هى لم تمت ، ربما عادت لتنتقم لنفسها |
O hiç ölmedi! Hiç yaşamadı! Gerçek değil ki! | Open Subtitles | لم تمت قط، فهي لم تعش قط إنها غير حقيقية |
Bana göre o, ölmedi. | Open Subtitles | لتعلمي , بالنسبة لي , هي لم تمت في كل الاحوال |
Morgan o gece ölmedi, ve de söylenenlere göre Morgan'ın rehabilitasyondan çıkışı yapıldı. | Open Subtitles | مورغان لم تمت تلك الللية وبينما هناك تقارير تزعم خروجها |
Oraya zamanında gittim ve o kahrolası sigorta kutusuna dokunmasını engelledim ve ölmedi. | Open Subtitles | لقد أقنعتها أن لا تلمس عدّاد التيّار ولهذا لم تمت |
Ancak Sam zehirden, Carrie de vurularak ölmedi. | Open Subtitles | وحده سام لم يمت من التسمم وكاري لم تمت من العيار الناري |
Kasabanın güzeli Rene ölmemiş. Kendini öldürmüş. Sahi mi? | Open Subtitles | حَسناً رينيه كان لها جمال البلدةَ هي لم تمت فحسب بل قَتلتْ نفسها |
Romalılar, Azize Cecilia'yı bir odaya tıkıp ateşe vermişler ama o ölmemiş. | Open Subtitles | ادخلواْ الرومان سيسيليا في غرفة مشتعلة بالنار لكنّها لم تمت |
Bhaskar, sen ölmedin. Çünkü bir Bhaskar hiçbir zaman ölmez. | Open Subtitles | بسكار ، انت لم تمت لان بسكار لا يموت ابدا |
Buzz, buraya gel de çocuklara ölmediğini ispatla. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا باز و أخبر الدمى اللطيفة أنك لم تمت |
Bunları sana söyleme şansı bulamadan, Ölmediğine minnettarım. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك لم تمت قبل أن تواتني الفرصة لإخبارك بهذا |
Benim için, o ölü değil, Joh Fredersen, benim için, o yaşıyor! | Open Subtitles | إنها لم تمت بالنسبة لي يا جوه فريدريسن . إنها حية بالنسبة لي |
Bir de ölüm döşeğinde olmadıkça futbol topu imzalamam ve eğer ölmezsen altı ay içinde geri alıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أوقع على كرات قدم إلا في حالة كنت تحتضر والكرة سوف تعاد إليّ بعد 6 شهور إذا لم تمت |
Sadece kahve ve viski... Bu dietle Ölmediğin için şanslısın. | Open Subtitles | فقط القهوة والويسكى انك محظوظ لانك لم تمت من هذا الريجيم |
Küçük bir kızken... ailen ve arkadaşların öldüğünü bilmezse... ölmemişsin gibi olur diye düşünürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة ،كنت أظن أنه إن لم يعرف أحد من أسرتك بوفاتك ، فكأنك لم تمت |
Annem beni doğrururken ölmeseydi, adım Rachel yerine Marilyn olabilirdi. | Open Subtitles | إن كانت امي لم تمت وهي تلدني لكان إسمي ماريلين بدلاً من رايتشل |
Belki de, tam ölmemiştir. | Open Subtitles | ربما ، انها لم تمت فعلاً |
Jenna ölmediğinde ise hastanede onu zehirledin. | Open Subtitles | وعندما لم تمت جينا ، قمت بتسميمها في المستشفى |