Daha kulaklarından bahsetmedik bile. | Open Subtitles | نحن حتى لم نتحدث عن الطريقة التي ستسرح فيها أذنيك |
Sessizce eve döndük ve bir daha da o konudan bahsetmedik. | Open Subtitles | ومشينا عائدين إلى المنزل في صمت و لم نتحدث عن الأمر منذ ذلك الحين |
Hosca kalın. Konuşmadık. O gün hakkında hiç konuşmadık. | Open Subtitles | وداعاً لم نتحدث لم نتحدث عن ذلك اليوم ابداً |
Bilmiyorum, yani bu konuda hiç konuşmadık. | Open Subtitles | انا لا اعرف , انا اقصد نحن لم نتحدث عن هذا |
Başkasıyla iş görme lâfı etmedik. | Open Subtitles | لم نتحدث عن أي شريك ثالث |
Yani oturup beyzbol hakkında konuşmadık ama yatağının başucunda şu istatistik kitabı zımbırtısından vardı. | Open Subtitles | لم نتحدث عن الأمر لكنها كان لديها الكثير من الملصقات والكتب عنه |
Charlie öldüğünden beri hiç hakkında konuşmadık. Neden şimdi? | Open Subtitles | لم نتحدث عن تشارلي منذ موته لماذا الآن ؟ |
Başka bir şeyden bahsetmedik yedi gündür bu sınav ve okul hariç. | Open Subtitles | .... نحن لم نتحدث عن أي شيء آخر ماعدا هذه المدرسة وهذا الأختبار لسبعة أيام |
Bir süredir yeşil kartımdan bahsetmedik. | Open Subtitles | أننا لم نتحدث عن تأشيرتي منذ مدة |
O konudan hiç bahsetmedik. | Open Subtitles | انظر، نحن لم نتحدث عن ذلك مطلقاً |
Hiçbirinden bahsetmedik. | Open Subtitles | لم نتحدث عن اي شيء خاص بهذا الموضوع. |
O konudan bir daha hiç bahsetmedik. | Open Subtitles | أتعرفين, نحن لم نتحدث عن ذلك من قبل! ؟ |
Dinle, biliyorum bu konuda hiç konuşmadık ama kendimi öldürmeye çalışmadığımı biliyorsun dimi? | Open Subtitles | إذن اسمع, أعلم أننا لم نتحدث عن ذلك أبداً, لكن أنت تعلم أنني لم أحاول قتل نفسي, صحيح؟ |
Evet, ve bunla ilgili hiç konuşmadık değil mi? | Open Subtitles | نعم، ولكننا لم نتحدث عن هذا الأمر من قبل، أليس كذلك ؟ |
Sanki bunu daha önce hiç konuşmadık. Hayatımın her gününde. | Open Subtitles | وكأننا لم نتحدث عن هذا من قبل , في كل يوم من حياتي |
Bebeğimizin adı konusunda hiç konuşmadık aslında. | Open Subtitles | تعلميـن أننـا لم نتحدث عن أسمـاء الصغيرة |
Garip çünkü bu yeni birşey ve... biz çocuk sahibi olmak gibi bir konuyu aslında daha önce hiç konuşmadık. | Open Subtitles | محرجة لأن هذا جديد نوعًا ما، ونحن لم نتحدث عن الأطفال، |
Başkasıyla iş görme lâfı etmedik. | Open Subtitles | لم نتحدث عن أي شريك ثالث |
- Biz konuşmadık ama bunu. - Mary Jo ile konuştum ben. | Open Subtitles | . نحن لم نتحدث عن هذا - . أنا و (ماري جو) تحدثنا - |
Bunun hakkında konuşmadık bile. | Open Subtitles | إننا حتى لم نتحدث عن هذا. |