Polis aylarca onu aradı. Bir daha ondan haber alamadık. | Open Subtitles | الشرطة بحثت عنها لأشهر و لكنا لم نسمع عنها شيئاً |
Gerçek şu ki, ondan bir daha haber alamadık. | TED | لأننا في الحقيقة لم نسمع أي خبر عنها منذ تلك اللحظة. |
Yamamoto'dsan bir haber almadık. ABD uçak gemileri orada olmalılar. | Open Subtitles | نحن لم نسمع شيئا من ياماموتو الحاملات الامريكيه لابد و انها هناك |
Ama eğer en iyi arkadaşı buysa nasıl daha önce adını hiç duymadık? | Open Subtitles | لكن ان كان ذلك صديقه كيف اننا لم نسمع به من قبل ؟ |
Sabaha kadar bir haber alamazsak karakola kendimiz gideriz. | Open Subtitles | إذا لم نسمع شيئاً عنها حتى الصباح دعينا نذهب إلى المحطة |
Gözcü 4'ten artık haber alamıyoruz, son olarak bir uçak gemisi görmüştü. | Open Subtitles | نحن لم نسمع شيئا من طائره الاستكشاف رقم 4 منذ ان رصدت حامله واحده للعدو |
Sonra senden haber alamadık. | Open Subtitles | ، منذ أن جاءتنا تلك البرقية . ومنذ حينها لم نسمع أى شئ منكِ |
Albay O'Neill ve Jonas döndüğünden beri onlardan hiçbir haber alamadık. | Open Subtitles | لم نسمع عنهم شيئاً منذ عاد الكولونيل أونيل و جوناس |
Vig'den haber alamadık. | Open Subtitles | نحن لم نسمع من فج ونحن لا نعرف اذا كان يريد |
İlk altı hafta, pek haber alamadık. | Open Subtitles | في الأسابيع الستة الأولى لم نسمع عنه أي شئ |
Şimdiye kadar, her iki gezegendeki müttefiklerimizden de haber alamadık. | Open Subtitles | حتى الآن، لم نسمع أيّ شئَ مِنْ حلفائِنا على أى عالم أخر |
Vig'den haber almadık. | Open Subtitles | نحن لم نسمع من فج ونحن لا نعرف اذا كان يريد |
Serbest bırakıldığından beri haber almadık. | Open Subtitles | لم نسمع زقزقة منك منذ إخلاء سبيلك من السجن |
İklim değişikliği hakkında şu zamana kadar söylenenlere bakılırsa ısınan bir dünyada yaşamanın psikolojik etkilerinden bahsedildiğini neredeyse hiç duymadık. | TED | على الرغم من كل ما قيل عن الاحتباس الحراري فإننا لم نسمع قط ما يكفي عن التأثيرات النفسية للعيش في عالم يزداد احترارًا |
15 dakika daha onlardan haber alamazsak, geri döneriz. | Open Subtitles | وإذا لم نسمع منهم شيئاً خلال 15 دقيقة، سنستدير |
Ve Ricca davasının henüz bitmediğinden eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكد من أننا لم نسمع الحكم النهائي لقضية ريكا |
Genç münzevi yıldızımızdan hâlâ haber yok ama içimden bir ses... | Open Subtitles | ومن هي شريكتي بالسكن؟ وحتى الآن لم نسمع عن نجمنا المختفي |
Senden hemen haber alamayınca, kabul etmeyebileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما لم نسمع منك في البداية ظننتُ بأنكَ قد رفضت |
henüz uyuyamayız. Gece yarısı hikâyesini dinlemedik daha. Doğru değil mi, millet? | Open Subtitles | لا يمكننا النوم الآن اننا لم نسمع قصة ما قبل النوم, أليس كذلك؟ |
O ismi bayadır duymamıştık. | Open Subtitles | يا للمسيح, لم نسمع هذا الإسم منذ فترة. |
Denizciler, Japonlarla adlarını bile duymadığımız minicik otlaklarda savaşacaklar. | Open Subtitles | سيقاتل المارينز اليابانيين فوق بقع من الأرض لم نسمع عنها من قبل |
Restaurant hakkında bir şey duyamadık. | Open Subtitles | لم نسمع اخبار جديدة ماذا كنت تفعل ؟ |
Hemen dönecekti ama hala ondan haber alamadım. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تعود مباشرةً ولكننا لم نسمع عنها أي شيء الى الآن |
Ondan haber almayalı epey olmuştu. Bu mektubumuz bekar anne Jung-nam Hwang'dan. | Open Subtitles | هي من شخص لم نسمع منه منذ فترة طويلة، الأم العاربة "هوانغ جونغ نام". |