Yanlış bir şey yapmadık ki. Neden ayrılalım? | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئاً لماذا نتوقف عن اللقاء مع بعضنا |
Biri görmüş olsa bile, biz yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | نحن ندافع عن أنفسنا حتى لو شخصاً ما رآى شيئاً نحن لم نفعل شيئاً خاطئ |
Felaketin yaklaştığını gördük fakat önlemek adına hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | رأينا الكارثة و هي آتية و لكننا لم نفعل شيئاً لمنعها |
Hiçbir şey yapmazsak, önümüzdeki iki yıl içinde jiroskoplar ya da bataryalar kullanılmaz hale gelecek ve teleskop kontrolden çıkacak. | Open Subtitles | إن لم نفعل شيئاً فخلال سنتين من الأن إما أداة تحديد الإتجاه أو بطارياته ستتلف وسوف يسقط خارجاً عن السيطرة |
Bu olayları değiştirmek için bir şeyler yapmazsak gelecek, değişmez olacak. | Open Subtitles | ما لم نفعل شيئاً لتغيير مسار الأحداث هذا، سيغدو المستقبل حتمياً |
Hoş değil ama Bir şey yapmazsak hafta sonuna kadar ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | ليس أمراً جميلاً، لكن إن لم نفعل شيئاً فستموتين في نهاية الأسبوع |
Biz yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئاً خاطئاً نحن لم نفعل شيئاً خاطئاً |
Biz yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئاً خاطئاً نحن لم نفعل شيئاً خاطئاً |
- Dikkat çekmemeye çalışıyorum. - Henüz bir şey yapmadık. | Open Subtitles | ـ أجل أجل لكني أحاول أن أبقى بعيداً عن الأنظار ـ نحن لم نفعل شيئاً لحد الآن ياصاح |
Bunu o yabaniler yaptı biz hiç bir şey yapmadık. | Open Subtitles | هؤلاء البربريون فعلوا هذا على الرغم من أننا لم نفعل شيئاً |
Pekâlâ yanlış bir şey yapmadık, tamam mı? | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئاً خاطئاً ، حسناً ؟ استفيقوا |
Bir dakikadan uzun bir süredir buradayız... ve hala hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | , كنا هنا منذ دقيقة الآن و لم نفعل شيئاً |
Bu eskiden yaptığımız bir şeydi. Ya da hiç yapmadığımız bir şey. Çünkü hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | هذا ما كنّا نفعله أو لم نفعله حقاً، إذ حقيقة لم نفعل شيئاً بالمرّة. |
Son iki ay hiçbir şey yapmadık ama elimiz şeyimizde bekledik çünkü sen onları beklememizi söyledin. | Open Subtitles | في الشهرين الأخيرين، لم نفعل شيئاً سوى الجلوس دون حول ولا قوة لأنّك أردت انتظار استسلامهم |
Dinle, Piper, eğer biz Hiçbir şey yapmazsak ve Belthazor bir şekilde güçlerini geri alırsa sonra yeniden arkamızı kollamak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | اسمعي، "بايبر"، إن لم نفعل شيئاً و استعاد "بلثازور" قدرته، فبعدها سيكون علينا الحذر في كل خطوة نفعلها ثانيةً |
Hiçbir şey yapmazsak ikisi de ölecek. | Open Subtitles | اذا لم نفعل شيئاً كلاهما ستموتان - هذا سيكون اسهل لتعايش معه - |
Hiçbir şey yapmazsak, kendimizi imha edeceğiz. | Open Subtitles | إذا لم نفعل شيئاً, فتدميرنا مؤكد |
Eğer farklı bir şeyler yapmazsak radikal bir şeyler yapmazsak... | Open Subtitles | إنلمنفعلشيئاًمُختلفاً, إن لم نفعل شيئاً جيداً الآن, فلن نكسر القيود أبداً |
Eğer bir şeyler yapmazsak çok geçmeden Tanrıyla yüz yüze gelecek. | Open Subtitles | إن لم نفعل شيئاً فسيتحدث مع الرب وجهاً لوجه قريباً |
Bir şey yapmazsak 60 gün içerisinde karaciğer yetersizliğinden ölecek. | Open Subtitles | إن لم نفعل شيئاً ستموت بانهيار الكبد خلال 60 يوم |
Goa'uld ile karşı karşıya gelmenin risklerini biliyoruz, ancak eğer hiç Bir şey yapmazsak onbinlerce insanın hayatı yitirilecek. | Open Subtitles | نعلم مخاطر لمواجهة الجواؤلد و لكن عشرات الآلاف من الأرواح ستُفقد إن لم نفعل شيئاً |