Beyler, beni uğurlamanıza gerek yoktu ama çok duygulandım. | Open Subtitles | يا شباب ، لم يكن عليكم المجيئ لرؤيتي ، لاكنني سأرحل |
İyileşecek. Gelmenize gerek yoktu. | Open Subtitles | ستكون بخير , لم يكن عليكم أن تأتوا |
Oh, Bunu yapmanıza hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكم تكلّف العناء |
Çocuklar gerek yoktu. | Open Subtitles | يا رفاق، لم يكن عليكم فعل هذا بربك! |
Maçtan çekilmeniz gerekmiyordu. Benim için bunu yapmak zorunda değildiniz. | Open Subtitles | لم يكن عليكم أن تنسحبوا من المباراة أيها الرفاق ، لم يكن عليكم القيام بذلك لأجلى |
Bunu yapmanız gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكم فعل ذلك |
Buna hiç gerek yoktu. - Evet, kesinlikle vardı. | Open Subtitles | لم يكن عليكم فعل ذلك يا رفاق - .بلى - |
Cevap vermenize gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكم الإجابه على ذلك |
Benim için bunu yapmanıza gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكم فعل هذا من أجلي |
Hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكم القيام بهذا |
-Çocuklar, gelmenize gerek yoktu. | Open Subtitles | - يأولاد ، لم يكن عليكم المجيء . |
Oh, teşekkür ederim. Bunu söylemek için bu kadar yolu gelmek zorunda değildiniz. Aslında, Mary Beth, burada olmamızın başka bir sebebi var. | Open Subtitles | لم يكن عليكم ان تقطعوا كل هذه المسافة لتقولوا هذا |
Evet, akşam yemeğini ödemek zorunda değildiniz, öğleni de, hatta mum yapma derslerimizi de. | Open Subtitles | - لم يكن عليكم ان تدفعوا ثمن العشاء - او الغداء او درس صنع الشوع خاصتنا |
Buraya kadar getirmek zorunda değildiniz. | Open Subtitles | لم يكن عليكم أن تحضروها إلى هنا |