Kabul ettim. Başka seçeneğim yoktu. Hakkımda çok şey biliyordu. | Open Subtitles | وقد وافقت, لم يكن لدىّ اختيار فقد عرف عنى الكثير |
Geleceğine dair en küçük bir fikrim yoktu. Aylardır görmedim onu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ ادنى فكرة بقدومه هنا, فانا لم اره منذ شهور |
Onunla çok fazla ilgilenmedim, ortak noktamız pek yoktu. | Open Subtitles | ، لم يكن لدىّ تعامل كبير معه قط . القليل من القواسم المشتركة |
- Seçeneğim yoktu, bu ciddi bir şey. - Seni aptal. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ خيار لقد أخذت الموضوع بمحمل الجدّ |
Başka şansım yoktu. Bunun daha fazla sürmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ خيار لم أستطع أن أدع حدوث هذا أكثر من ذلك |
Ailesinden dolayı. Fakat hiç bir ilişkimiz yoktu. | Open Subtitles | أعرف عائلتها لكن لم يكن لدىّ علاقة معها |
Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ شىء أفعله حيال ذلك |
Ortaokulda hiç lakabım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ لقب فى المدرسة الإعدادية. |
Anlamıyorsun! Bradley'ye kimse karşı çıkamaz. Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين، لم يقل أحد "لا" له، لم يكن لدىّ إختيار |
Yaşamak için hiç bir sebebim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ شئ لأعيش من أجله |
Başka şansımız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ أى فرصة |
- Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ الخيار |
Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ خيار آخر |
Başka seçeneğim yoktu dostum. Haddimi bilemedim. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ أى خيار يا رجل |
Başka seçeneğim yoktu dostum. Haddimi bilemedim. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ أى خيار يا رجل |
ÖIdürmekten başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ خيار سوى قتله |
Hiç fikrim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدىّ أدنى فكرة ... |
Hayır, zamanım yoktu. | Open Subtitles | - لا، لم يكن لدىّ الوقت. |