Ama sanki bir kahramanmışsın gibi geri dönmenden memnunmuşum gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | ولكنني لن أتظاهر بأن أرحب بك كأنك بطلة من نوع ما |
- Hayır babam hapse girdiğinde annemle beni önemsemeyen insanlarla bir bağ kuruyormuş gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتظاهر بتوثيق علاقة مع لأشخاص تخلوا عني انا وامي عندما تم القبض على أبي |
Ahmakça olan arkadaş zevkini kabul ediyormuş numarası yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أتظاهر بالتصديق من قلة معرفتك ,بذوقك في الاصدقاء |
Saygılı kızı oynayıp onun yanına oturacağım. Ama bundan keyif alıyormuş numarası yapmayacağım. | Open Subtitles | سألعب دور الأبنه المُمتنة وسأجلس بجانب أبي ولكني لن أتظاهر بالاستمتاع بهذا |
Ayrıca kusura bakma ama o kadın canını yaktığında seni yerlerden topladığım günleri unutmadım. | Open Subtitles | و أنا اّسفة لكنني لن أتظاهر بأني لا أذكر جري لكِ على الأرض |
rol yapmayacağım, seni seviyorum ama... en azından birbirimizi sevmeye başlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | لن أتظاهر بأني أحبكِ ، ولكن يجب أن نبدا فى الأعجاب ببعضنا على الاقل. |
Paradokslar hakkında her şeyi biliyormuş gibi yapmayacağım... ya da onları takip edenler hakkında, ve doğruyu söylemek gerekirse, bu saçmalığa hakikaten inanmıyorum. | Open Subtitles | سوف لن أتظاهر بأنني أعرف شيئاً عن الموضوع أو ما يترتب عليه، ولكن بصراحة لا أؤمن بهذه الترهات |
Bak, seninle ilgili her şeyi anlıyormuş gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | أنظر، أنا لن أتظاهر أني أفهم كل شيء يحصل معك. |
Şöyle söyleyeyim, Şaşırmamış gibi davranmayacağım. Bunu zaten görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لن أتظاهر بأنني لستُ متفاجئ، يمكنكُم أن تشاهدون ذلك |
Bilmiyorum ama bu yaşanmamış gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لا أدري، لكنّي لن أتظاهر بأن ذلك لم يحدث. |
Ama eğer bir öğrenci bana bir soru getirirse ve ben cevabını bilmiyorsam her zaman itiraf ederim çünkü deneyimimin olmadığı veya yetkili olmadığım bir şeyde bir uzmanmışım gibi davranmayacağım. | TED | لكن إذا حدثني أحد طلابي بموضوع هام وكنت لا أعرفُ الجواب، سأعترفُ وأقرُ بعدم معرفة الإجابة لأنني لن أتظاهر بأنني خبيرةً في شيء ليس لي فيه خبرة أو صلاحية. |
İşler pürüzsüz ilerliyor numarası yapmayacağım. Birçok büyük sorun atlattık. | Open Subtitles | لن أتظاهر بأن الأمر كان سهلاً، تعرضنا لمشاكل كبيرة |
Neler yaşadığını biliyormuş numarası yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أتظاهر بفهم ما تكابده. |
Kusura bakma ama o kadın canını yaktığında seni yerlerden topladığım günleri unutmadım. | Open Subtitles | لن أتظاهر أنني لا أتذكر نزعك من الأرض بعدما فطرت تلك المرأة قلبك أعلم ذلك |
Medeni olacağım ama rol yapmayacağım. | Open Subtitles | ساكونمتحضرة, لكنني لن أتظاهر |
Seni anlıyormuş veya senin gibi bir adama sempati besliyormuş gibi yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتظاهر بأني أفهم أو حتى أعجب برجل مثلك. |
Ben de bunun için sana hep minnettar olacağım ama sırf sen sen onurunu koruyasın diye seninle çıkıyormuş gibi yapmayacağım. | Open Subtitles | وانا سأكون ممتنة لك على هذا للأبد، لكن انا لن أتظاهر أننا ثنائيّ لأحمى كرامتك |