Ama senin öldüreceğin kişiler ya da yapacağın şeylere yaşamayacağım. | Open Subtitles | لكنّي لن أعيش بذنب قتلاكِ أو بما سيحيقكِ به ذلك |
En son sefer yaptığımız gibi yapamam, mülteci gibi yaşamayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل ما فعلناه المرة الماضية، لن أعيش كاللاجئين |
Ona şöyle anlat. Yalvarırım, seninle yaşayamam. | Open Subtitles | أتوسل إليك ، لن أعيش إلا لك اسألك السماح |
Bu onlara gerçek olduğunu kanıtlamanın tek yolu. — Orada fazla yaşayamam. | Open Subtitles | ــ إنها الطريقة الوحيدة لأبرهن لهم أنّك حقيقي ــ لكنني لن أعيش طويلاً فوق |
Onun için ölürüm ama onun için bu şekilde yaşayamam. | Open Subtitles | أود أن أموت من أجله، ولكنني لن أعيش هكذا بالنسبة له أود أن أموت من أجله، ولكنني لن أعيش هكذا بالنسبة له |
Benzeri bir güzelliğe şahit olmaya ömrüm yetmez ondan sonra | Open Subtitles | * لن أعيش لأصل لمثل هذا الجمال مجدداً * * لن أعيش لأرى هذا الجمال * |
Ama işin aslı gelecek Noel'de hayatta olmayacağım. | Open Subtitles | ولكن الحقيقه انى لن أعيش للكريسماس القادم |
Sırf pardan tasarruf etmek için bu şeytani evde oturmayacağım. | Open Subtitles | لن أعيش في هذا المنزل الشرير لمجرد توفير بضعة دولارات |
Bak, Kyra, sana ne yapman gerektiğini söyleyemem... ama etrafıma bakıyorum ve yaşamak istediğim hayatı görüyorum. | Open Subtitles | أنظري، " كيرا" لا أستطيع إن أخبرك ماذا أفعل لكنني أنظر حولي وأرى بالضبط كيف لن أعيش |
Şey, burası muhtemelen yaşamayacağım bir sokak. | Open Subtitles | حسناً, هذا الشارع الذي من الأكيد لن أعيش فيه |
Ama yarından itibaren burada yaşamayacağım. | Open Subtitles | و لكن أعتباراً من الغد أنا لن أعيش هنا بعد الآن |
Ama yarından itibaren burada yaşamayacağım. - İşte hazır. | Open Subtitles | و لكن أعتباراً من الغد أنا لن أعيش هنا بعد الآن |
Bebek bezinden çıktığını görecek kadar uzun yaşamayacağım. | Open Subtitles | لن أعيش طويلاً كفاية لأراها تتخلى عن حفاظاتها |
Gen dizilimi belki bir gün işe yarayabilir ama ben o kadar uzun yaşamayacağım. | Open Subtitles | إعادة ترتيب التسلسل الجيني قد ينجح بيوم ما لكني لن أعيش لتلك المُدة |
Uzun süre burada yaşayamam. Tek kişi için iş çok ağır. Tehlikeli. | Open Subtitles | لن أعيش هنا بعد اليوم، بات العمل وحدي شاقًا وخطيرًا. |
Sonsuza kadar yaşayamam. | Open Subtitles | حسنا أحضرها هنا, لن أعيش إلى الأبد |
Oraya varana kadar ölürüm herhâlde. | Open Subtitles | لن أعيش أبدًا لفترة كافية للذهاب إلى هناك |
Benzeri bir güzelliğe şahit olmaya ömrüm yetmez ondan sonra | Open Subtitles | * لن أعيش لأصل لمثل هذا الجمال مجدداً * |
Ama işin aslı, gelecek Noel'de hayatta olmayacağım. | Open Subtitles | ...الحقيقه هى أنا لن أعيش حتى عيد الميلاد القادم |