Eminim yarın bu saatlerde ne kadar adi olduğunu hatırlamayacak. | Open Subtitles | أنا متاكد أن بحلول الغد في هذا الوقت لن تتذكر |
Birkaç sene sonra kimse kimin kazandığını hatırlamayacak bile. | Open Subtitles | بعد بضع سنوات ، لن تتذكر الناس من فاز ومن خسر |
- Merak etme. Onunla işim bittiğinde adını bile hatırlamayacak. | Open Subtitles | لا تقلق، إنها لن تتذكر إسمها عندما أنتهي منها |
Sen hatırlamazsın, ama ailemle ilk buluşmanda anneme çiçek getirmiştin. | Open Subtitles | لن تتذكر هذا, ولكن أول مرة قابلت بها والدي, أحضرت الزهور لوالدتي. |
Seninle olduğum süre içinde Çek kızı hatırlamayacaksın bile. | Open Subtitles | عندما أكون معك لن تتذكر حتي الفتاة التشيكية |
Gerçekten yoğun çalışıyor ama bunu ona sormayın çünkü hatırlamıyor. | Open Subtitles | صنع الصلصة يحتاج الى الكثير من العمل حقا لكن لا تسألها عن هذا الموضوع لأن لن تتذكر |
Muhtemelen hatırlamıyorsundur ama ilk alabalığını benimleyken yakalamıştın. | Open Subtitles | ربما لن تتذكر هذا.. إصطدت أول سمك سلمون معي كنت بهذا الحجم |
- Merak etme. Onunla işim bittiğinde adını bile hatırlamayacak. | Open Subtitles | لا تقلق، إنها لن تتذكر إسمها عندما أنتهي منها |
Büyüdükçe, sadece benim ve onun olduğu zamanları hatırlamayacak bile. | Open Subtitles | كلما كبرت , لن تتذكر أبداً . الوقت عندما كنا فقط أنا و هي |
Hayır bekle, şimdilik bırak onu. Bir kaç dakika sonra bunu hatırlamayacak | Open Subtitles | لا مهلا ، في غضون بضع دقائق لن تتذكر شيئا |
Hayır hatırlamazsın çünkü o geceyi hatırlamayacak kadar sarhoştun. | Open Subtitles | بالطبع لن تتذكر, لأنك كنت مخمورًا جدًا لتتذكر أي شيئ تلك الليلة |
İki hafta sonra benim adımı bile hatırlamayacak. | Open Subtitles | كما تعلم في غضون إسبوعين لن تتذكر إسمي حتي |
- Orada olmadığını hatırlamayacak. | Open Subtitles | مهلاً,هي لن تتذكر بأنك لست هنا |
Hatırlayamıyor musun, hatırlamayacak mısın? | Open Subtitles | لاتستطيع التذكر ؟ أم لن تتذكر ؟ |
Herhalde bunu hatırlamazsın. Sekiz yaşındaydık. | Open Subtitles | , ربّما لن تتذكر هذا كنّا في الثامنة من عمرنا |
Sen beni hatırlamazsın ama büyük hayranınım. | Open Subtitles | انت لن تتذكر , لكن لكن , يا رجل , انا معجب كبير بك |
Charles Wellington'ı, Sontee'yi, Lance Barton'ı hatırlamayacaksın. | Open Subtitles | لن تتذكر ولنجتون ولا سونتي ولن تتذكر لانس برتون |
Yenilemelerim sayesinde bunları hatırlamayacaksın ve teknik destek ücreti ödemeyeceksin. | Open Subtitles | بكل التجديدات لن تتذكر أي شيء من هذا ولن تصبح في حاجة إلى المساعدة التقنية |
Büyüyünce onları hatırlamayacaksın ama onlar senin adını hep hatırlayacak. | Open Subtitles | عندما تكبر في السن لن تتذكر أسمائهم لكن تعلم ماذا؟ هم سيتذكرون أسمك |
Toparlanıyor. Ama son iki yılı hatırlamıyor. | Open Subtitles | إنها تتعافي ، ظننت أنها لن * * تتذكر العامين الماضيين |
Sen çocukken sana ondan bahsetmiştim ama muhtemelen hatırlamıyorsundur. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك عَنهُ عِندما كُنتُ طِفلاً، ولَكِنّك من المُحتمل أنك لن تتذكر. |