ويكيبيديا

    "لن تفعل ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bunu yapamazsın
        
    • Bunu yapmayacağını
        
    • bunu yapmaz
        
    • bunu yapmayacaksın
        
    • yapmayacak
        
    • Bunu yapmazdın
        
    • Yardım etmeyeceksin
        
    • bir şey yapmayacaksın
        
    • Bunu asla yapmayacağına
        
    Yapamazsın. Güzeller güzeli gelinine Bunu yapamazsın. Beni seviyorsun. Open Subtitles لن تفعل ذلك, لا تستطيع عملها ليس على فتاتك الجميلة أنت تحبني جيد, هكذا, ضعهُ أرضاً الآن, علينا أن نذهب
    Bunu yapamazsın. Yani, seninle gelmiyorum. Open Subtitles لن تفعل ذلك, اقصد لن يذهبوا معك
    - Bilmiyorsan, söylesem de ne değişecek. - Bunu yapmayacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles إن كنت لا تعرف , فلا فائدة من أخبارك أتعنى أنك لن تفعل ذلك ؟
    Sahnedeki bir an için "Hayır, Monroe bunu yapmaz" demişti. Open Subtitles و خلال المشهد، كانت تقول " مونرو لن تفعل ذلك
    - Ona bakmanı istiyor konuşmanı istiyor, ancak bunu yapmayacaksın. Open Subtitles يريدك أن تنظر إليه وتتحدث إليه ولكنك لن تفعل ذلك
    Bu hiç mantıklı değil. Sen olsan öyle yapmazdın. Jane de öyle yapmayacak gibi görünüyor. Open Subtitles ـ ماكنت أنت نفسك لتتصرفى هكذا ـ يبدو أن جين لن تفعل ذلك
    Cevabı bilmiyor olsaydın Bunu yapmazdın. Uh-uh. Open Subtitles لن تفعل ذلك إلا إذا كنتَ تعرف مسبقاً
    Hayır, kesinlikle böyle bir şey yapmayacaksın, olmaz. Open Subtitles " بطباشير " جامبو - لا , لا , أنت لن تفعل ذلك -
    Bunu asla yapmayacağına dair söz vermişti bana. Open Subtitles وعدتني انها لن تفعل ذلك
    Bunu yapamazsın. Seni pişman ederim. Open Subtitles أنت لن تفعل ذلك و الا أطلقت النار عليك
    Bunu yapamazsın Tom! Open Subtitles انت لن تفعل ذلك توم
    Elimdeki 1 milyon dolar Bunu yapmayacağını söylüyor. Open Subtitles لديّ مليون دولار تقول أنك لن تفعل ذلك
    İkimiz de Bunu yapmayacağını biliyoruz. Biz hırsızız, hayvan değil. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}،كلانا يعلم أنك لن تفعل ذلك .إنّنا لصوص، لا همج
    Ancak ikimizde Bunu yapmayacağını biliyoruz. Open Subtitles لكن كلانا يعرف أنّك لن تفعل ذلك.
    - Belki onları görmeye gitmiştir. - Benimle konuşmadan gitmez. bunu yapmaz. Open Subtitles ربما ذهبت لرؤيتهم - ليس بدون أنّ تخبرني, لن تفعل ذلك -
    Bu yılın sonuna kadar yoksulların tedavisine 1 milyon dolardan fazla katkı sağlamış olacağız. İlk dört ayda bu rakam 340.000 dolardı, bir ay için ortalama 85.000 dolar. Devlet bunu yapmaz, çünkü birbiriyle yarışan başka ihtiyaçları var. TED بنهاية هذا العام، سنكون قد قدمنا ما يزيد عن المليون دولار في رعاية المعوزين. في الأشهر الأربعة الأولى كان ٣٤٠،٠٠٠ دولار بمتوسط ٨٥،٠٠٠ دولار شهريا. الحكومة لن تفعل ذلك ، لأن لديهم احتياجات متنافسة
    bunu yapmayacaksın. Çünkü yaparsan, hayatını hapiste geçirirsin. Open Subtitles لن تفعل ذلك لأنك اذا فعلت ذلك سوف تسجن مدى الحياة
    bunu yapmayacaksın. Denetime el koyuyorum. Open Subtitles في الحقيقة، أنت لن تفعل ذلك أنا المسؤول عن الفريق الآن
    Anastasia tekrar yapmayacak. Open Subtitles أناستازيا لن تفعل ذلك مرّة أخرى
    Başka türlü Bunu yapmazdın. Open Subtitles على كلٍ لن تفعل ذلك .
    Ha siktir oradan. Öyle bir şey yapmayacaksın. Open Subtitles مستحيل، لن تفعل ذلك
    Bunu asla yapmayacağına dair söz vermişti bana. Open Subtitles لقد وعدتني أنها لن تفعل ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد