- Sana anlaşmanı öneririm. Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | انا ارجح بقوة ان تنسي الأمر انت لن تفوز ابدا |
Fakat asla Kazanamayacaksın. Çünkü asla sana geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لكنك لن تفوز أبداً لأنني لن أعود إليك أبداً |
Şansını deneyip neler elde edebileceğini görmezsen asla Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | وانت لن تفوز بمحاكمة على الإطلاق إن لم تقم بهز الشجرة وترى مالذي يسقط |
Muhtemelen asla Harper Avery Ödülü kazanamayacaksınız. | Open Subtitles | على الأرجح لن تفوز أبدا بالـ"هاربر إيفري". |
Asla Harper Avery Ödülü kazanamayacaksınız. | Open Subtitles | أعني، أنت، تحديدًا، لن تفوز أبدا بالـ"هاربر إيفري". |
Ne yaparsan yap, beni Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | حسناً مهما كان هذا انت لن تفوز بي |
- Neden geleyim, Kazanamayacaksın değil mi? | Open Subtitles | -لما آتي معك؟ ، فأنت لن تفوز بها ! -بالتأكيد أعلم ذلك |
Yani, "Yılın Sevgilisi" ödülünü asla Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | لن تفوز بجائزة صديق السنة |
Görmüyor musun, asla Kazanamayacaksın? | Open Subtitles | ترى ، لن تفوز أبدا عليها |
Bu sefer Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | لن تفوز في هذه الجولة |
Bunu Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | أنت لن تفوز بهذا. |
Hiçbir zaman Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | ! لن تفوز ابداً , صدقني |
Ama yarışı Kazanamayacaksın! | Open Subtitles | و لكنك لن تفوز بالسباق! |
Bitti artık, Nathan. Bu oyunu Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | الأمر إنتهى (ناثان) لن تفوز هذه المرة |
Beni dinle Larry. Bunu Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | أنصت لي يا (لاري) لن تفوز بهذه القضية |
Asla Kazanamayacaksın. | Open Subtitles | لن تفوز أبدا |
kazanamayacaksınız. | Open Subtitles | أنت لن تفوز |
Asla kazanamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تفوز أبدًا. |