ويكيبيديا

    "لن تقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylemeyecek
        
    • söylemez
        
    • söylemeyeceksin
        
    • demezdin
        
    • söylemeyeceğine
        
    • demeyecek
        
    • söyleyemezsin
        
    • istemene gerek yok
        
    Bunların hiç birini söylemeyecek çünkü çatlak bir suçlu değil. Open Subtitles هي لن تقول أياً من ذلك لأنها ليست مجنونة إجراماً
    - Bunu söyleyemem, efendim. - Yani söylemeyecek misin? Open Subtitles لا استطيع ان اقول لك تعني انك لن تقول لي
    Şey, Naomi'yle görüşüyor. Naomi bana hiç bir şey söylemez. Open Subtitles حسناً، إنها ترى نعومي و نعومي لن تقول لي شيئاً
    Bana söz ver, kız kardeşimin bebeğini gördüğünde söylediklerin gibi şeyler söylemeyeceksin. Open Subtitles عدني أنك لن تقول أي شيء مثلما فعلت عندما رأيت طفل شقيقتي
    O başladığında inşaatın yarısı tamamlanmıştı. O yerin şimdiki halini görseydin böyle demezdin. Open Subtitles هو الذي بدأ العمل أما النصف الآخر تمّ انجازه أنت لن تقول هذا بعد أن رأيت حالة هذا المكان
    Evet, birileri onu korkudan altına etmediğin sürece doğruyu söylemeyeceğine ikna etmiş. Open Subtitles حسناً، شخص ما أقنعه بأنك لن تقول الحقيقة إلا إذا كنت تبلل نفسك
    Ve kuru bir martiniye sokacağım demeyecek misin? Open Subtitles لن تقول أنني سأجفف الملابس عنه بالمارتيني
    Söylemezsen erken çıkamazsın. Çıkmazsan söyleyemezsin. Open Subtitles لن تقول , لن تغادر مبكرا لن تغادر مبكرا , لن تقول
    Hayır. Artık ne yapacağımı söylemeyeceksin. Kimse söylemeyecek. Open Subtitles لا, لن تقول لي ما الذي أفعله بعد الآن و لا أحد آخر أيضا.
    Hector Garcia'yı öldürmeye beni tutmak için seni kimin tuttuğunu söylemeyecek misin? Open Subtitles لن تقول لي الذي استأجر لك لاستئجار لي لقتل هيكتور غارسيا؟
    Tabii. Düğüne kadar ailesine hamile olduğunu söylemeyecek. Open Subtitles لن تقول لوالديها انها حامل ...الى بعد الزفاف
    Cameron Diaz, Drew Barrymore'a bunu söylemez. Open Subtitles أنا أعلم, كامرون دياز لن تقول ذلك لدرو برايمور
    Tanrı biliyor ya, o asla birşey söylemez, ama senin de arkanı kollar. Open Subtitles يعلم الله أنها لن تقول شيئاً أبداً ولكنها تتمنى عودتك.
    Tabii sakladılar. Nereye olduğunu söylemez. Open Subtitles بالطبع خبأهن و لكنها لن تقول أين
    Hiç kimse bunun hakkında bilmeyecek çünkü asla kimseye söylemeyeceksin. Open Subtitles لا أحد سيعرف عن هذا لأنك لن تقول لهم أبداً
    Ah, yanlış birşey söylemeyeceksin. Kitabı beğendin mi? Open Subtitles لن تقول شيئاً غير مناسب، هل أعجبك الكتاب؟
    Ondan kurtulduğumuzda kimseye bir şey söylemeyeceksin, değil mi? Open Subtitles عندما تتخلص منهم لن تقول أى شىء أليس كذلك؟
    Yaptığım şeyi bilsen böyle demezdin. Open Subtitles أنت لن تقول هذا إذا كنت تعرف ما قمت بفعله أنا
    - Tanısaydın böyle demezdin. Open Subtitles لن تقول هذا لو قابلته
    Seni bırakırsam beni gördüğünü söylemeyeceğine yemin edeceksin. Open Subtitles إذا تركتك تذهب، يجب أن تقسم أنك لن تقول أبداً أنك رأيتني،
    Kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin bana. Open Subtitles عليك أن تعدني أنك لن تقول شيئاً لأيّ أحد
    - Böyle bir şey demeyecek ya çünkü o kafadan kontak bir suçlu değil. Open Subtitles هي لن تقول أياً من ذلك لأنها ليست مجنونة إجراماً
    Ama bilmelisin ki bana kendime çoktan söylemediğim bir şey söyleyemezsin. Open Subtitles لكن اعلم أنّك لن تقول شيئًا لم أؤنّبت نفسي بهِ.
    Babandan izin istemene gerek yok. Open Subtitles لن تقول معذرة يا أبي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد