ويكيبيديا

    "لن يقبل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kabul etmez
        
    • kabul etmeyecek
        
    • kabul etmiyor
        
    • kabul etmeyecektir
        
    • kabul etmeyeceğini
        
    • istemez
        
    Roman, ihtiyacı dayanılmaz hale gelmeden ona gösterdiğimiz şeyi kabul etmez. Open Subtitles الأن حتى تكون حاجيات نورمان لا تطاق لن يقبل بما سنريه
    Hevesini kırmaktan nefret ediyorum ama okyanus senin Gold Card'ını kabul etmez. Open Subtitles ‫أكره إخبارك بهذا ‫المحيط لن يقبل بطاقتك الذهبية
    Aklı başında hiçbir temsilci seni bu noktada kabul etmez. Open Subtitles ليس الآن لن يقبل عاقل أن يكون مدير أعمالك
    Biz ona başka seçenek sunmadıkça çevresel olmadığını kabul etmeyecek. Open Subtitles لن يقبل بأنّه ليس بيئيّاً ما لم نترك له خياراً
    Ama Roma kanunları onun Katolik idealleri için öldürüldüğünü kabul etmeyecek. Open Subtitles لكن القانون الروماني لن يقبل لقد قُتل من أجل الأفكار الكاثوليكية
    Aktif savaşçıların birçoğu bu barış herzelerini artık kabul etmiyor. Open Subtitles لن يقبل العديد من رجال المقاومة هذا الهراء حول السلام
    Halkımız hiçbir zaman bu kızın oğlunu kral olarak kabul etmeyecektir. Open Subtitles لن يقبل الشعب أبدًا ابن هذه الفتاة ملكًا عليهم
    Adam ondan bir şey istediğini ve hayır cevabını kabul etmeyeceğini söyledi. - Peki Ella ne tepki gösterdi? Open Subtitles لكنّي سمعتهما مُصادفة، وكان يُهدّدها، وقال أنّها تملك شيئاً أراده، وأنّه لن يقبل بالرفض كإجابة.
    Yönetim kurulum bunu asla kabul etmez. Ölürüm de hisse başı 2 dolardan satış yapmam. Open Subtitles مجلس الأدارة لن يقبل هذا محال أن أبيع السهم بـ 2 دولار
    Malvarlığı emanet fonunda olursa böyle bir tehlikeye girişmez ve adaylık teklifini kabul etmez. Open Subtitles لن يقبل بترشيحه إن كانت استثماراته.. في دائرة الثقة العمياء و لن يستطيع مجابهة التهديد
    Büyücü bir doktor ödeme için plastik kabul etmez diye düşündüm. Open Subtitles فكّرتُ أنّ العرّاف لن يقبل بطاقة اعتماد.
    Benim oğlum kadınlara saygı duyar ve ona para versen de bu cinsiyetçi yaklaşımını kabul etmez. Open Subtitles ،لأن ابنى فى الواقع يحترم النساء وهو لن يقبل عرضك الرجولى المتعصب
    Hakim bunu kabul etmez. Open Subtitles القاضي لن يقبل تعليق هيئةَ المحلفين.
    Alan beni asla geri kabul etmez. Nereden mi biliyorum? Open Subtitles ألين لن يقبل بعودتي كيف لي أن أعرف ؟
    Şimdi internet sitesi videomu kabul etmeyecek. Open Subtitles يا رجل الآن موقع الأغاني الراقصة الأمريكي لن يقبل هذا الفيديو
    Savcılık soruşturma bitene kadar bizden gelen talepleri kabul etmeyecek. Open Subtitles لن يقبل مكتب النائب العام أي طلبات منا قبل أن ينتهي التحقيق
    Mimarlar artık o büyük kelimeler ve karmaşık çizimler kullanan o esrarlı yaratıklar değiller, siz de artık ne o şanssız toplumsunuz, ne de o daha önce görmediği bir şeyi kabul etmeyecek bir müşterisiniz. TED لم يعد المهندسون تلك المخلوقات الغامضة التي تستعمل كلمات مبهمة ورسوما صعبة، ولم تعودوا قط ذلك الجمهور المغلوب على أمره، ذلك الزبون الذي لن يقبل شيئا لم يره من قبل.
    Futbol buradan kurtuluşum olacaktı. Şimdiyse ordu bile beni kabul etmiyor. Open Subtitles كرة القدم كانت مخرجي حتى الجيش لن يقبل بي الان
    Olumsuz. Adam transferi kabul etmiyor. Open Subtitles لا هذا الفتى لن يقبل بارسال المال
    Kelowna eşit temsil edilmekten daha azını kabul etmeyecektir. Open Subtitles كيلوانا لن يقبل أي شيء أقل من التمثيل المساوي.
    Kirsten'in söyledikleri göz önüne alındığında hiçbir yargıç Pram ve Dybbøl'e karşı olan davayı kabul etmeyecektir. Open Subtitles لن يقبل به أي قاضي كي يرفع قضية على برام ودوبل
    Travis, bu anlaşmayı sırf üstünde adın olduğu için kabul etmeyeceğini söyleyip duruyorsun. Open Subtitles ترافيس) انك تستمر في قول) ان هارفي لن يقبل بالصفقة لأن اسمك فيها
    Bundan sonra kimse bizimle akraba olmayı istemez. - Bay Darcy bunu bana çok barizce belirtti. Open Subtitles لن يقبل اي احد بصحبتنا بعد هذا، السيد دارسي جعل هذا واضحا جدا لي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد