ويكيبيديا

    "لن يوافق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin vermez
        
    • kabul etmeyecek
        
    • asla kabul etmez
        
    • kabul etmeyecektir
        
    • razı olmaz
        
    Siz yardımcımızsınız. Hepimiz gidersek hayatta izin vermez. Open Subtitles أنتم ضماننا الرجل لن يوافق إذا ذهبنا كلنا
    Siz bizim teminatımızsınız. Hepimiz birlikte gidersek bize izin vermez. Open Subtitles أنتم ضماننا الرجل لن يوافق إذا ذهبنا كلنا
    Muhtemelen takası kabul etmeyecek. Open Subtitles علي الأرجح لن يوافق علي المبادلة
    Rus, inşa ettiğin bu bedeni kabul etmeyecek. Open Subtitles هذا الجسد الذي تصنعينه... الروسي لن يوافق.
    Adamlarım silahları olmadan eve dönmeyi asla kabul etmez. Open Subtitles لن يوافق رجالي علي العودة لبيوتهم بدون أسلحتهم
    - Joel bunu asla kabul etmez. - Sen orasını bana bırak. Open Subtitles ــ جول سوف لن يوافق مطلقا على فعل هذا ــ حسنا, أترك الأمر لي
    Hapishane müdürü tüm bu isteklerimi kabul etmeyecektir. Open Subtitles المأمور لن يوافق أبدا على الأشياء التى طلبتها
    Böyle bir şeyi asla soramam, ve o asla bunu yapmaya razı olmaz. Open Subtitles يمكنني أن أطلب شيئاً كهذا و لن يوافق أبداً
    Petrosal venden örnek almamıza asla izin vermez. Open Subtitles لن يوافق أبداً على تجربة تمثيل دم عظم الصخرة
    - "Evsiz" güzel bir seçenek. - Hayır, babam izin vermez. Open Subtitles ـ المُشرّدين فكرة جيدة ـ كلا ، أبي لن يوافق على ذلك
    - Hem kocan izin vermez. Open Subtitles وبأي حال، زوجكِ لن يوافق.
    Bapu bize borç vermeyi asla kabul etmeyecek Open Subtitles أبي لن يوافق أبداً... ...إنه دائن
    Kaptan, Richard Guthrie'den bir iyilik isteyecek. Bay Guthrie de kabul etmeyecek. Open Subtitles القبطان سيطلب من (ريتشارد غوثري) معروف والسيد (غوثري) لن يوافق
    Buna asla kabul etmeyecek. Open Subtitles إنّه لن يوافق على ذلك.
    Ve üçüncüsü, Yeni Sağ emeklilik ücretlerini değiştirmeyi asla kabul etmez. Open Subtitles ثالثا، اليمين الجديد لن يوافق على تعديل نظام التقاعد
    Tamam ama Lavon bunu asla kabul etmez. Open Subtitles حسناً . و لكنك تعلم أن لافون لن يوافق أبداً على ذلك
    Tabii ki de olur, anında işe alırdım ama asla kabul etmez. Open Subtitles حسناً, أجل بالطبع. أعني، سأوظفه في لحظة، ولكنه لن يوافق أبداً.
    Şundan çok eminim, babam seni asla kabul etmeyecektir. Open Subtitles و متأكد تماماً أن أبي لن يوافق أبداً عليك.
    Korkarım ki Kral, ölüm kasesi cezasını kabul etmeyecektir. Open Subtitles ! أخشى أن الملك لن يوافق على وعاء الموت
    Sizinle görüşmeyi bile kabul etmeyecektir. Open Subtitles لن يوافق على لقاء حتى
    Akıllı hergele buna razı olmaz. Open Subtitles لن يوافق الوغد الذكي على ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد