"لن يوافق" - Traduction Arabe en Turc

• izin vermez
• kabul etmeyecek
• asla kabul etmez
• kabul etmeyecektir
• razı olmaz

Siz yardımcımızsınız. Hepimiz gidersek hayatta izin vermez.
أنتم ضماننا الرجل لن يوافق إذا ذهبنا كلنا

Siz bizim teminatımızsınız. Hepimiz birlikte gidersek bize izin vermez.
أنتم ضماننا الرجل لن يوافق إذا ذهبنا كلنا

Muhtemelen takası kabul etmeyecek.
علي الأرجح لن يوافق علي المبادلة

Rus, inşa ettiğin bu bedeni kabul etmeyecek.
هذا الجسد الذي تصنعينه... الروسي لن يوافق.

Adamlarım silahları olmadan eve dönmeyi asla kabul etmez.
لن يوافق رجالي علي العودة لبيوتهم بدون أسلحتهم

- Joel bunu asla kabul etmez. - Sen orasını bana bırak.
ــ جول سوف لن يوافق مطلقا على فعل هذا ــ حسنا, أترك الأمر لي

Hapishane müdürü tüm bu isteklerimi kabul etmeyecektir.
المأمور لن يوافق أبدا على الأشياء التى طلبتها

Böyle bir şeyi asla soramam, ve o asla bunu yapmaya razı olmaz.
يمكنني أن أطلب شيئاً كهذا و لن يوافق أبداً

Petrosal venden örnek almamıza asla izin vermez.
لن يوافق أبداً على تجربة تمثيل دم عظم الصخرة

- "Evsiz" güzel bir seçenek. - Hayır, babam izin vermez.
ـ المُشرّدين فكرة جيدة ـ كلا ، أبي لن يوافق على ذلك

- Hem kocan izin vermez.
وبأي حال، زوجكِ لن يوافق.

Bapu bize borç vermeyi asla kabul etmeyecek
أبي لن يوافق أبداً... ...إنه دائن

Kaptan, Richard Guthrie'den bir iyilik isteyecek. Bay Guthrie de kabul etmeyecek.
القبطان سيطلب من (ريتشارد غوثري) معروف والسيد (غوثري) لن يوافق

Buna asla kabul etmeyecek.
إنّه لن يوافق على ذلك.

Ve üçüncüsü, Yeni Sağ emeklilik ücretlerini değiştirmeyi asla kabul etmez.
ثالثا، اليمين الجديد لن يوافق على تعديل نظام التقاعد

Tamam ama Lavon bunu asla kabul etmez.
حسناً . و لكنك تعلم أن لافون لن يوافق أبداً على ذلك

Tabii ki de olur, anında işe alırdım ama asla kabul etmez.
حسناً, أجل بالطبع. أعني، سأوظفه في لحظة، ولكنه لن يوافق أبداً.

Şundan çok eminim, babam seni asla kabul etmeyecektir.
و متأكد تماماً أن أبي لن يوافق أبداً عليك.

Korkarım ki Kral, ölüm kasesi cezasını kabul etmeyecektir.
! أخشى أن الملك لن يوافق على وعاء الموت

Sizinle görüşmeyi bile kabul etmeyecektir.
لن يوافق على لقاء حتى

Akıllı hergele buna razı olmaz.
لن يوافق الوغد الذكي على ذلك