ويكيبيديا

    "لها الحق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakkı var
        
    • hakkına
        
    • hakkı yok
        
    • hakkı yoktur
        
    • hakkı vardır
        
    Sadece tüm mobilyaları almaya hakkı var mıydı bilmek istiyorum. Open Subtitles فقط اريد ان اعرف اذا ماكان لها الحق فى ان تأخذ كل الاثاث
    Buna hakkı var mı? . Open Subtitles هل لها الحق في أن تتوق وفي أن تكتب نهاية جديدة لقصتها
    Ve aslında kim olduğunu öğrenme hakkı var. Open Subtitles و هيَ لها الحق في أن تعرف من تكون بالضبط؟
    Güney Vietnam kendi geleceğine karar verme hakkına sahip. Open Subtitles وأسرانا سيعودون إلى الوطن فييتنام الجنوبية لها الحق في تقرير مصيرها ومستقبلها
    Ne yani, sadece sen onu seviyorsun senden çocuğu var diye film yıldızı ile yatmaya hakkı yok mu? Open Subtitles هل فقط لأنك تحبها و هي والدة طفلتك, ليس لها الحق بمضاجعة نجم أفلام؟
    - Atlantik üzerinde uçmaya meşhur Pan Amerikan Havayolları dışında kimsenin hakkı yoktur... Open Subtitles ايه النظرية الشائعة عموما أن خطوط بان.ام وحدها لها الحق المقدّس للطيران عبر الأطلنطى
    Örneğin, eğer bu doğruysa, 80 kişilik bir yolcu otobüsünün bir kişiyi taşıyan bir arabadan 80 kat daha fazla yol alan hakkı vardır. TED فعلى سبيل المثال، إن كان ذلك صحيح، حافلة ب-80 راكب لها الحق في 80 مرة ضعف مساحة الطريق التي تشغلها سيارة بشخص واحد.
    Tabii ki hakkı var ama bu da benim çok fena kızamayacağım anlamına gelmiyor. Open Subtitles بالطبع لها الحق في ذلك, لكن هذا لا يعني انني لن أغضب بشدة على ذلك
    Kuzeniz, bilmeye hakkı var. Open Subtitles إنها إبنة عمتي، لها الحق بأن تعرف
    - Bilmeye hakkı var diye düşündüm. Open Subtitles لقد شعرت بان لها الحق في معرفة ذلك
    - Bence buna hakkı var. Open Subtitles ــ أعتقد أنها لها الحق في هذا
    İtalya'nın burada herkesten fazla hakkı var. Open Subtitles إيطاليا لها الحق هنا كالجميع
    Bu kişisel. -Bilmeye hakkı var. Open Subtitles لها الحق للمعرفة.
    Sence o bebeğe sarılmaya hakkı var mı? Open Subtitles هل برأيك لها الحق في حمله ؟
    Teğmen Sparks'ın yasal danışmanlık almaya hakkı var. Open Subtitles الملازم (سباركس) لها الحق في الإستشارة القانونية.
    Halkın sinirlenmeye hakkı var. Open Subtitles الناس لها الحق بأن تغضب
    Konuşmama hakkına sahip. Sen de gidip kendini becerme hakkına sahipsin. Open Subtitles لها الحق فى أن تبقى صامتة , أنت لك الحق فى أن تلعن نفسك.
    Kilise, aldığı bursu geri ödetme hakkına sahiptir. Open Subtitles الكنيسة لها الحق في تحويل المنح الدراسية" "لقرض الطالب
    Buraya gelmeye hakkı yok. Open Subtitles لم يكن لها الحق بالمجيء إلى هنا
    Bu konuda hiçbirşey yapmaya hakkı yok. Open Subtitles حسناً ليس لها الحق بالقيام بأي شئ
    Her ırkın yaşama hakkı yoktur. Open Subtitles . ليس كل سلالة لها الحق في الوجود
    Böyle iğrenç, can sıkıcı sesler çıkaran bir kadının... hiçbir yerde durmaya, hatta yaşamaya hakkı yoktur. Open Subtitles المرأة التي تتفوه بهذه الأصوات المثيرة للإشمئزاز ليس لها الحق أن تكون في أي مكان... .
    Güzel, her kadının biraz gizemli olmaya hakkı vardır... ahbap. Open Subtitles ... حسناً كل إمرأة لها الحق في بعض الغموض .. يا رجل
    Bir kadının her zaman hayır demeye hakkı vardır. Open Subtitles المرأة دائماً لها الحق بالرفض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد