Kıymetli önderlerimizin stres atması beni de mutlu edecektir. Bu yüzden çok şanslıyız, ben her zaman size hizmete hazırım. | Open Subtitles | أنا أرغب فى مُساعدة زعمائنا فى الترفيه عن أنفسهم لهذا نحنُ محظوظين أنكم جلبتونى هُنا |
Çıkarmalar. Komisyon. Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | الإنزالات , إنها مأموريّة لهذا نحنُ هُنا |
Buraya gelmenden hoşlanmıyorum. İşte Bu yüzden telefon kullanıyoruz. | Open Subtitles | انا لا احبذ ان تأتي الى هنا لهذا نحنُ نستعمل التلفونات |
Hepimiz bunun için bu işin içindeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لهذا نحنُ جميعاً نعمل في هذا المجال. |
- Biz de bunun için geldik efendim. | Open Subtitles | لهذا نحنُ هنا يا سيدي |
İşte Bu yüzden telefon kullanıyoruz. | Open Subtitles | انا لا احبذ ان تأتي الى هنا لهذا نحنُ نستعمل التلفونات |
Demek Bu yüzden ofisinde değil de burada buluştuk. | Open Subtitles | لهذا نحنُ نلتقي هنا و ليس في مكتبُكَ |
işte Bu yüzden daha çok yardımcıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لهذا نحنُ نحتاج مُساعدين أكثر |
İşte Bu yüzden birbirimize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لهذا نحنُ بحاجة لبعضنا البعض |
Bu yüzden bu kadar iyi bir takımdık biz. | Open Subtitles | لهذا نحنُ فريقٌ عَظيم |
İşte Bu yüzden araştırmaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، لهذا نحنُ نستمر بالبحث |
Bu yüzden kökü bulman için yardımına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لهذا نحنُ نُريد مساعدتُك ؟ |
Bu yüzden buradayız! | Open Subtitles | ! لهذا نحنُ موجودين هُنا |
Bu yüzden geldik hatta. | Open Subtitles | لهذا نحنُ هنا |
Buraya da Bu yüzden geldik. | Open Subtitles | لهذا نحنُ هنا |
İşte Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | لهذا نحنُ هنا |
Ben bunun için varım. | Open Subtitles | لهذا نحنُ هنا |
Caffrey, bunun için gelmedik buraya. | Open Subtitles | ليس لهذا نحنُ (هنا يا (كافري |