ويكيبيديا

    "لوحدكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • kendi başına
        
    • yalnızsın
        
    • başınasın
        
    • kendin
        
    O zaman ben gideyim. yalnız değilsin ve bu ikimizin meselesi. Open Subtitles علي أن أذهب الآن, لستِ لوحدكِ سنعمل على تلك الحاله سويةً
    Kanepede uyuyor olabilirim ama bunu yalnız atlatmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ربما أنام على الأريكة لكن لن أدعك تمرّين بهذا لوحدكِ
    Bir süre yalnız kalabilmek için beni kapı dışarı etmeni de anlıyorum. Open Subtitles أيضاً أتفهم رغبتكِ لطردي من المنزل من أجل أن تكوني لوحدكِ لفترة
    Teşekkür ederim. Ama yinede, bunu tek başına yapmaman gerekirdi. Open Subtitles شكراً لكِ ، لكن مازال عليكِ عدم القيام بذالك لوحدكِ
    tek başına bütün konvoyumu vurdun. Ama malın tamamını yaktın. Open Subtitles لقد ضربتي قافلتي بأكملها لوحدكِ لكنّكِ تركتِ البضاعة تحترق، لماذا؟
    Yemekleri hep kendi başına pişirdin. Open Subtitles تعرفين، دائماً ما تطبخين هذا الطعام لوحدكِ.
    Tek yapman gereken şey, onunla biraz yalnız zaman geçirip kendine güvenmeni sağlamak. Open Subtitles كل ما تريدينه هو أن تقضي بعض الوقت معها لوحدكِ وعززي ثقتك بنفسك
    Başın belaya girerse, bil ki bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لو وقعتِ في مشكلة، فكما تعلمين ليس عليكِ فعل ذلك لوحدكِ
    Büyükannen geceleri yalnız başına dışarı çıkmana izin veriyorsa pek de katı biri sayılmaz. Open Subtitles جدتكِ ليست صارمة جداً إذا كانت تدعكِ تخرجين . طوال الليل لوحدكِ
    Anlıyorum, yalnız yaşadığınız zaman bu sizi... Bu çok zor. Bunu anlıyorum. Open Subtitles أفهم أنكِ إذا كنتِ تعيشين لوحدكِ يكون الأمر صعبا.
    Tünelin girişinde yalnız başına dikiliyorsun, çünkü bir şeyler biliyorsun, ben bile isimlendiremiyorum; daha derin, daha merhametsiz bir şey... Open Subtitles أنتِ تقفين لوحدكِ بمدخل النفق لأنكِ تعرفين شيئًا لا أستطيع حتى تسميته شيء أعمق وأكثر قسوة
    Sizin gibi seksi sesli bir kadının yalnız uyandığına inanmak zor. Open Subtitles إمرأة بصوت مثير مثلكِ, من الصعب التصديق بأنكِ تستيقظين لوحدكِ
    Ama bu sefer yalnız değilsin. Ben yanındayım. Open Subtitles عدا هذه المرة أنكِ لستِ لوحدكِ فانا بجانبكِ
    Düşündüm de, ona yalnız kalmak istediğini söyleyen bir not yazabilirsin. Open Subtitles حسنا، أنا كنت أفكر، أن تكتبِ مذكرة، فقط تقولين فيها بأنّكِ تريدين أن يترككِ لوحدكِ
    Çok korkmuş olmalısın ha? Bu ormanlıkta yalnız başına mısın? Open Subtitles لا بد وأنكِ خائفة للغاية بأن تكوني لوحدكِ في هذه الغابات
    O zaman ben de yalnız kalırım. Open Subtitles هل ستحبين لو تركتِ لوحدكِ في تلك الغابة؟
    tek başına dağın içerlerine girmen... Yaralansan ne yapardık? ! Open Subtitles إذا ما دخلتِ الغابة لوحدكِ و تأذّيتِ، ماذا سوف تفعلين؟
    Çok üzgünüm, tavşan suratlım. Yemeğini tek başına yemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles أنا آسف جدّاً يا عزيزتي، سيكون عليكِ أن تتناولي الغذاء لوحدكِ.
    Birine ihtiyacın var. tek başına iyi olduğunu düşünüyorsun ama değilsin. Open Subtitles إنكِ بحاجة لأحد ما، تعتقدين بأنك بخير لوحدكِ, لكنك لست بخير.
    Bence bu çok cömertçe ama bundan sonra kendi başına kalacaksın. Open Subtitles الذي أعتقد بأنهُ سخي، لكن بعد ذلك، أنتِ لوحدكِ
    Ama sen burada, mutfağımda kocamla birlikte yalnızsın. Open Subtitles ورغم ذلك , أنتِ هنا لوحدكِ في مطبخي مع زوجي
    Artık tek başınasın. Ne kadar istiyorsan, o kadar para biriktirebilirsin. Open Subtitles أنتِ لوحدكِ الآن، إدخريّ المال بقدر ما تستطيعين
    Bunu kendin yapmak istediğini bilmeliydim. Open Subtitles كان يجب علي أن أعلم بأنكِ ترغبين بفعل هذا لوحدكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد