- Şef sinirli görünüyor. - Onu suçlayabilir misin? | Open Subtitles | ـ يبدو أن الرئيس منزعح ـ هل يمكنك لومه ؟ |
Bu sefer çok uzağa gitti. Onu suçlayabilir misin? | Open Subtitles | لقد سلك الطريق رقم 70 هذه المرّة - هل تستطيع لومه ؟ |
suçlayamam. Kız bir gece histerik oluyor, ertesi gece balkondan atlıyor. | Open Subtitles | لا يمكننى لومه ، الفتاة كانت هستيرية في ليلة |
Yaptıklarım yüzünden kanı, Ruby'i veya herhangi bir şeyi suçlayamam. | Open Subtitles | ما فعلته لا يمكنني إلقاء لومه على ماء الشياطين أو روبي.. |
Bilmiyorum ,şey onu tamamiyle suçlayamazsın , yani sende biraz kadınsısın. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. حسنا، أنت لا تستطيع لومه انت مخنث قليلا |
Destek göndermek istediği için onu suçlayamazsın. Seninle ilgili bir şey değil. | Open Subtitles | أنت تعلمين لاتستطيعين لومه , لإرادته للدعم أنا متأكد أن لاعلاقة لذلك |
Buraya gelmiyor, onu suçlamıyorum. Sadece gitmek istiyorum. | Open Subtitles | هو لن يأتي هنا و أنا لا أستطيع لومه |
Onları suçlayamayız. Sözlerimizi pek tutmuyoruz. | Open Subtitles | نحن لانستطيع لومه يجب علينا أن نفي بوعودنا |
Ve ayrıca onu kim suçlayabilir, ...cehennemdeki yemek partisinden sonra. | Open Subtitles | , من يمكن لومه بعد حفل العشاء السئ هذا |
Adamı suçlayabilir misin? | Open Subtitles | حسناً ، هل يمكنكما لومه ؟ |
Onu suçlayabilir misin? | Open Subtitles | اذا , هل يمكنـك لومه ؟ |
Onu kim suçlayabilir ki? | Open Subtitles | هل يمكنك لومه ؟ |
Evrimin, kendisini yapması için donattığı şeyi yapıyor olması yüzünden onu suçlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع لومه لأنه يفعل ما هيأه التطور للقيام به |
O bu duruma çok kızıyor ve onu suçlayamam. | Open Subtitles | إنه غاضب جدا وأنا لا أستطيع لومه |
Onu suçlayamam. Ailesi açlıktan ölüyordu. | Open Subtitles | , عائلته كانت جائعة . لا أستطيع لومه |
Onu suçlayamam. Bana bir bak. | Open Subtitles | لا يمكنني لومه فعلاً, انظري إليّ |
Artık House için çalışmıyorsun, yani yakalanırsan artık onu suçlayamazsın. | Open Subtitles | مما يعني انك لن تتلقى لومه ان امسك بك انا لا ابحث عن الإثارة |
Alışveriş yapmak için heyecanlanan birisini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لاتستطيع لومه لأجل حماسه بشأن إبتياعه كميات كبيره |
- Hiçbir şeyin ortasında kalmak istemem ama evlenme teklifini reddettiğin için onu suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا أريد أن أتدخل بأي شيء ولكنك لا تستطيعين لومه منذ أن رفضت طلب زواجه منك |
- Köpekten sonra onu suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا تستطيع لومه حقاً، بعد الكلب. |
Jefferson'ı suçlayamayız ama. İncil okuması ağır bir eser. | Open Subtitles | نحن بالطبع لا نستطيع لومه لأنّ الكتاب المقدّس ليس بقراءة خفيفة |
Son olayları göz önüne alırsak, onu suçlayamazsınız. | Open Subtitles | على ضوء الأحداث الأخيرة أنت لا تستطيع لومه |
Onu suçlamak, kendi götünü yalayan köpekleri suçlamakla aynı şey. | Open Subtitles | لومه سيكون كلوم كلب على لعق مؤخرته. |