Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
Eğer bunu yapsam. Sence bu neye benziyor? | Open Subtitles | هذا مثير للاهتمام لو فعلت هكذا ، ما هذا حسب اعتقادك ؟ |
Ama ben derim ki, "Eğer bunu yaparsam, çok şey kaybolur." | TED | لكني ساقول: بانني لو فعلت ذلك فإن الكثير سوف يضيع |
Onu yapsaydım, sana satmak istediğim silahlara ihtiyacın olmazdı. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك لما احتجتم للبنادق التي سنبيعها لكم |
Doktor, bunu yapsaydın tamamen düzelirdin dedi. | Open Subtitles | قال الطبيب أنني سأشفى تماماً لو فعلت هذا |
Eğer yapsan bile er ya da geç deliğe ulaşmaya çalışır. | Open Subtitles | ولكن حتى لو فعلت ذلك ، عاجلا أم آجلا ، ستصل بالنهاية لحفرتها |
Böyle bir şeyi yapmış olsam bile serbest bırakıldığım bir suç için tekrar mahkemeye çıkamam. | Open Subtitles | حتى لو فعلت لا يمكن أن تتم محاكمتي لنفس الجريمة بعد التبرئة |
Nasıl ortaya çıkardın bilmiyorum ama bir daha bunu bana yaparsan seni öldüreceğim. | Open Subtitles | لا أعلم ما إكتشفت بحق الجحيم لكن، سأقتلك لو فعلت ذلك معي مجددا |
Hayır, bunu yaparsan, Müfettiş Meadows, yanlış adamı tutuklamış olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت هذا يا مفتش ميدوز, فسوف تتهم الشخص الخطأ |
Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
Peki ya ben, çok utanç verici bir şey yapsam? | Open Subtitles | حسناً , ماذا لو فعلت شيئاً محرجاً لنفسي ؟ |
Ama böyle yapsam çok daha kolay olur gibi geliyor. | Open Subtitles | على الرغم أنه في بعض الأحيان تكون الأمور أسهل بكثير لو فعلت |
Eğer güzel bir şey yapsam, imzamı atardım. | Open Subtitles | لو فعلت شيئ جيداً مثل هذا سأقوم بالتوقيع عليه |
Bir tane istisna yaparsam, bin tane yapmam gerekir. | Open Subtitles | لو فعلت أستثناء واحد سأضطر الى فعل الالاف |
yaparsam, beni ebediyen bir denizkızı yaparmısn? | Open Subtitles | لو فعلت هذا.. هل ستجعليني حورية بحر إلى الأبد؟ |
Öyle yaparsam, ne zaman katılacağım konusunda kafam karışmaya başlar bu da, konser salonunda felaket demek olur. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك .. سأرتبك عن الوقت الذي يفترض عليّ القدوم فيه |
Eğer bunu yapsaydım, Nixon'ın kazanacağını fark ettim. | Open Subtitles | وأدركت أني لو فعلت هذا فإن نيكسون سينتصر |
Öyle yapsaydım, sıçramanın başarılı olduğunu bildiremezdim. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك , لم أكن قادراً على إخبارك أن تلك القفزة كانت ناجحة |
Evet, eğer bunu sık sık yapsaydın, belki de bu resimleri çizmeye gerek kalmayacaktı! | Open Subtitles | نعم ، لو فعلت هذا أكثر ربما ، لن أحتاج إلى اللوحات |
Misk yağı konusunda bir şey yapsan daha iyi olur | Open Subtitles | أنا حقا أعتقد أنه سيكون أمرا جيدا لو .. لو فعلت شيئا ما بخصوص زيت المسك هذا |
yapmış olsam raylarda ölmene izin verirdim. | Open Subtitles | لو فعلت ، لتركتك تموت في الشاحنة |
Öyle olsa bile, asla bulamayacaksın. Şuna bak. | Open Subtitles | حسنا حتى و لو فعلت فلا يمكنك معرفتها أبدا |
Ona bir şey yapmış olsaydım bile hakkım olurdu be. | Open Subtitles | حسنا، حتى لو فعلت شيئا ،لها سيكون من ضمن حقوقي. |
Eğer erişip, bu tasarımları bizimle paylaşmış Olsaydı, son zamanların en büyük istihbaratı olacaktı. | Open Subtitles | لو فعلت وتشاركتها معنا ذلك من شأنه أن يمثل أكبر انقلاب استخباراتي خلال عقد من الزمن |
Fark eder çünkü şayet yanlış bir şey yaptıysan buradan canlı çıkmanın anahtarı olabilir. | Open Subtitles | يهمّ لأنّه لو فعلت شيئاً خاطئاً، فيُمكن أن يكون المُفتاح للخروج من هذا الأمر حياً. |
Almasaydın gücenirdim. | Open Subtitles | -سأشعر بالإهانة لو فعلت غير ذلك |