ويكيبيديا

    "ليتمكنوا من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    O yüzden de kendilerini korumak için, güçlü olmak zorundalar. Open Subtitles لذا هم بحاجة لأن يكن قويات، ليتمكنوا من حماية أنفسهم
    Bir alanı alıp bütün bu şeyleri dışarı atmak bizim için çalışabilecekleri en verimli yöntem değildi. TED ان مجرد أخذ حقل وازالة كل هذه الاشياء ليست بالضرورة الطريقة الأكثر فعالية ليتمكنوا من العمل.
    Bu olayın, insanların interneti, hükümetin güvenirliliğine inanmak için kullanma yeteneklerinde ürpertci bir etkisi var. TED كان لهذا أثر سلبي على قدرة الناس على استخدام الإنترنت ليتمكنوا من محاسبة حكومتهم.
    2015'te bu 25 milyondan fazla insanın evlerine enerji sağlamak için öğünlerini atlamasına sebep oldu. TED في عام 2015 تسبب ذلك في عدم تناول 25 مليون شخص لوجباتهم ليتمكنوا من توفير الطاقة لمنازلهم.
    İyi fikirler üretmeye çalışarak kendileri, aileleri ve toplumları için daha yaşanabilir bir hayat oluşturmaya çabalayan insanlar gördüm. TED أرى أُناساً يناضلون لتحقيق أفكارهم الرائعة، ليتمكنوا من خلق حياةٍ أفضل لهم، ولعائلاتهم ولمجتمعاتهم.
    Bundan dolayı yoğun balık havuzunun yavruları için yeterli besini sağlamalarını beklerler. TED ويتوجب عليهم انتظار تتكون الأحواض التي تضم السمك ليتمكنوا من الحصول على الغذاء الكافي لتغذية صغارهم.
    Bu araç, herkese, hem kendi fikirlerini söylemeleri hem de kendilerini, fikirlerinden ayırmaları için yardımcı oluyor. Böylece, üst bir seviyeden görebiliyorlar. TED هذه الأداة تساعد الناس في التعبير عن آرائهم ومن ثم فصل أنفسهم عن آرائهم ليتمكنوا من رؤية الأشياء من منظور أعلى.
    Birbirlerine karşı oyun oynayabilmek için bilgisayarlarını getiriyorlar. TED إنهم في الواقع يحضرون حاسباتهم ليتمكنوا من اللعب ضد بعضهم البعض
    Beni buradan çıkarmaları için, arabaya bir şeyler yapacaklar, sanırım. Open Subtitles اعتقد انهم يفعلون شيئا بالسيارة ليتمكنوا من اخراجى
    Senden dört sandık istiyorum... senden de kürek; bu insanların çukurları kazabilmesi için. Open Subtitles سأحتاج أربعة صناديق منك ومجارف منك ليتمكنوا من حفر الفتحات
    Yerine oturması için doktorların, çenesini üç yerden kırmaları gerekti. Open Subtitles واضطر الأطباء لكسر فكّه بثلاث مناطق ليتمكنوا من غلقه.
    Üstlerim, insani tarafını kurtarmak için seni canlı yakalamamı isterdi. Open Subtitles رؤسائي يطلبون مني اعتقالك حياً ليتمكنوا من تحرير النصف الأفضل بك
    Kendilerini düze çıkarmak için her şeyi yaparlar. Open Subtitles سيفعلون أي شيء لبيعها ليتمكنوا من التوجه لمناطق أعلى ارتفاعاً
    Oraya dünyalarının kurtarılması için gitmiyorlar. Kötü bir gün geçirmişlerdir. Open Subtitles انهم ليس بالخارج ليتمكنوا من انقاذ عالمهم
    Uyum saglamalari için sahte anilarla donatilirlar. Open Subtitles ويمنحونهم ذكريات زائفة ليتمكنوا من الاندماج بالناس
    Belli ki babamı ispiyonlamamız için bizi korkutmaya çalışıyorlar. Open Subtitles تعلمين من الواضح بأنهم يحاولون أخافتنا ليتمكنوا من الحصول على والدي
    Birinin sayfasına girmek için onu tanıman gerekecek. Open Subtitles عليك أن تعرف الأشخاص على الموقع ليتمكنوا من العبور إلى صفحتك
    İncil'i insanlara okumaları için verdiğini, anlamını tartışmaları için olmadığını söyledi. Open Subtitles قال بانه اعطى الناس الكتاب المقدس لقراءته وليس ليتمكنوا من تحريف معانيه
    Şu an, çocukları iki haftada bir banyo yapabiliyor ve akşam okumak veya ders çalışmak için ışıkları yok. Open Subtitles اطفالها الان يمكنهم الاستحمام كل اسبوعين وليس لديهم اضاءة ليتمكنوا من القراءة والمذاكرة فى الليل
    Sonuçta bazı askerler... tren yolunda yatıyor... ve binmek için bir treni durmaya zorluyorlar. Open Subtitles آخر الأمر، يقوم بعض الجنود بالاستلقاء على خطوط السكة الحديدية ،ويجبروا القطار على التوقف ليتمكنوا من ارتقائه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد