Böylesi daha iyi olur. Partnerim birisine yardım etmek için yanıp tutuşuyor. | Open Subtitles | هذا من الافضل ان يكون جيدا شريكى سيموت ليساعد احدا |
Yani en azından yaşayan... insanlara yardım etmek için hala savaşan iyi adamsın. | Open Subtitles | حسناً, على قيد الحياة, على كل حال... أنت شخص جيد يُقاتل ليساعد الناس... |
En yakın arkadaşına, oğluma yardım etmek için her şeyi riske attı. | Open Subtitles | لقد خاطر بكل شيء ليساعد أفضل أصدقاءه, أبني |
Biri şu beyaz kıza yardım etsin. Patates salatasına yumurta kabuğu kaçırıyor. | Open Subtitles | ليساعد أحدكم تلك الفتاة البيضاء إنها تسقط قشور البيض في سلطة البطاطا |
Caleb arabalara yardım etsin! | Open Subtitles | إحضروا كاليب ليساعد مع العربات |
Çünkü yardıma ihtiyacı olanlara el uzatmak için uğraşıyor. | Open Subtitles | لأنه يرمي نفسه هناك ليساعد الناس الذين في حاجه؟ |
Çünkü bana bu şekilde konuşabiliyorsan Tanrı o avukatların yardımcısı olsun. | Open Subtitles | لأن إن كنت ستتكلّم معي بتلك الطريقة .ليساعد الربّ أولئك المساعدين |
Evet, insanların orada hayatta kalmalarını sağlamaya yardım etmek için bir yükümlülük hissettiğini söyledi. | Open Subtitles | أجل , أنه يقول أنه يشعر بالألتزام العام ليساعد الناس للبقاء هناك |
Benjamin başkalarına yardım etmek için kendi rahatından fedakârlık yapıyor. | Open Subtitles | بنجامين يضحي براحته الشخصية ليساعد الآخرين |
Geri dönüş yolunda 76. caddede lastiği patlayan birine yardım etmek için durunca araba çarptı ve öldü. | Open Subtitles | و في طريق العودة، توقّف في شارع '' 76 '' ليساعد رجلاً ثُقب إطار سيّارته فصدمته سيّارة و مات |
Sonrasında baba, annesine yardım etmek için işten ayrılır. | Open Subtitles | و الوالد يترك عمله ليساعد أمه للعيانة به |
Kardeşine yardım etmek için kendisini bir yem olarak soruşturmaya sokmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون قد أقحم نفسه في القضية كطُعم ليساعد أخاه |
Koç, atletlerin başarılı olmasına yardım etmek için muvaffak olmaları gereken her konuda orada olandır. | Open Subtitles | المدرب موجود ليساعد الرياضيين بالنجاح في جميع الطرق التي يجب أن ينجح بها الرياضيين |
Otto o kodu insanların iletişim kurmasına yardım etmek için yazdı. | Open Subtitles | أوتو كتب هذه الشفرة ليساعد الناس على التواصل |
Caleb arabalara yardım etsin! | Open Subtitles | إحضروا كاليب ليساعد مع العربات |
Biri yardım etsin! Adama yardım edin! | Open Subtitles | بسرعة أي شخص , النجدة , ليساعد الرجل |
Biri yardım etsin! Adama yardım edin! | Open Subtitles | بسرعة أي شخص, النجدة, ليساعد الرجل |
Öğrencilerin yarısına konu olarak Şefkatli İnsanın kıssası verildi. Yabancı birisine yardımı eden -- yolun kenarında yardıma ihtiyacı olan yabancıya yardım eden. | TED | تم إعطاء نصف الطلاب، كموضوع للموعظة ، موعظة عن السامري الصالح: وهو الرجل الذي أوقف الغريب في -- ليساعد الغريب المحتاج على جانب الطريق. |
yardıma geldi? Değil mi? | Open Subtitles | جاء ليساعد ، أليس كذلك ؟ |
Bizle uğraşmaya çalışan zavallının Tanrı yardımcısı olsun. | Open Subtitles | ليساعد الله تلك الروح المسكينة التي تحاول أن تملي علينا ما نفعله |
Konuşmak istediklerinin Tanrı yardımcısı olsun. | Open Subtitles | ليساعد الله من يريد أن يكلمه |
Babanın iç çamaşırlarını katlamak için Bart'ın yardım etmesini istiyoruz. | Open Subtitles | -نريد (بارت) ليساعد والدك بلف ملابسه الداخلية |