ويكيبيديا

    "ليست جزء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • parçası değil
        
    • dahil değil
        
    • sürekli işgal
        
    İlk olarak, masrafın negatif olduğunu ima ediyor olması. Öyle ki bir şekilde amacımızın bir parçası değil. TED اولاً: تجعلنا نفكر ان المصروفات العامة سلبية ذلك بأنها بطريقة ما ليست جزء من القضية
    -Sahi mi? -O her şeyi biliyor. Ama bu planın bir parçası değil. Open Subtitles هي تعرف كل شيء ..لكنها ليست جزء من الخطة
    lçine monte edilmiş, telsizin bir parçası değil. Open Subtitles لقد تم الحاقها به , ولكنها ليست جزء من الراديو
    Dave, üzgünüm ama provalar pakete dahil değil. Open Subtitles حسنا , دايف , انا اسفة , لكن البروفات ليست جزء من حزمة عرض الرقص
    - Anlaşmaya o dahil değil. - Ne anlaşmasıymış bu böyle? Open Subtitles إنها ليست جزء من الصفقة - وماذا تكون هذه الصفقة؟
    Belli kurallara itaat etmemizi istemek ve Müslüman ülkeleri sürekli işgal etmek yoluyla halkımıza soykırım uygulanmasına isteyerek ve ya istemeyerek yardım eden herkesi, bir ajan olarak seni de kanun önüne çıkaracağız. Open Subtitles فالشيشان ليست جزء من أي بلد و أنكم أيها الأميركان برغبتكم أو بدونها تساعدون على إرتكاب المذابح ضد شعبنا
    Onlar hakkındaki sorular anlaşmamızın bir parçası değil. Open Subtitles الذي طلبتك من أجله شيء واحد لكن الأسئلة عنهم ليست جزء من صفقتنا
    Fakat o ilkelerimizin bir parçası değil, bu yüzden onu öğrenmek zorunda değilsin. Open Subtitles ولكنها ليست جزء من الشعار، لذا لا يجب أن تتعلم ذلك
    Bitkin ve şişirilmiş balıklar bu hayalin bir parçası değil. Open Subtitles التعب ، و الدعايات الضخمه ليست جزء من رؤيتي
    Arabayı sürmen anlaşmanın bir parçası değil. Open Subtitles قيادتك ليست جزء من الاتفاق أنا فقط في شراكه معكي
    Oldukça ilkel ama çok güçlü, daha da önemlisi hızlı trenin bilgisayarının bir parçası değil. Open Subtitles جد بدائية لكنها جد قوية و الأهم من ذلك ليست جزء حقيقي لحاسوب القطار
    Şefkatli bakışlar işinin bir parçası değil. Open Subtitles فنظرات العطف ليست جزء من وظيفتك
    Silahlar da bu ilerleyişin bir parçası değil midir, baba? Open Subtitles - إدي ! الأسلحة ليست جزء من ذلك التقدم حماية الناس تكون بصنع الأسلحة ؟
    Bırak onu gitsin. O bu şeyin bir parçası değil. Open Subtitles أتركها و شأنها انها ليست جزء من هذا
    Kızım bu olayın bir parçası değil, beni anlıyor musun? Open Subtitles إبنتي ليست جزء من هذا، سمعتني؟
    Mutluyken göz yaşı dökmen benim programımın bir parçası değil. Open Subtitles تجري عندما تكون سعيداً... ليست جزء من برمجتي
    - Evet, çok , ancakomurganın bir parçası değil. Open Subtitles - نعم,تشبهها كثيرا لكنها ليست جزء من الحبل العصبى
    Elizabeth hiçbir pazarlığa dahil değil. Open Subtitles إليزابيث ليست جزء من أي صفقة
    Belli kurallara itaat etmemizi istemek ve Müslüman ülkeleri sürekli işgal etmek yoluyla halkımıza soykırım uygulanmasına isteyerek ve ya istemeyerek yardım eden herkesi, bir ajan olarak seni de kanun önüne çıkaracağız. Open Subtitles فالشيشان ليست جزء من أي بلد و أنكم أيها الأميركان برغبتكم أو بدونها تساعدون على إرتكاب المذابح ضد شعبنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد